28 Şubatı Mumla Arayacaklar

28 Şubatı Mumla Arayacaklar

Bir daha 28 Şubat yaşanmasın diye bugüne kadar Erdoğan ve AKP’yi destekleyenler, öyle gözüküyor ki yakın gelecekte 28 Şubatı Mumla Arayacaklar. Artık bu hakikati öngörebilmek lazımdır. Zira bu konu hakkında özellikle Belediye seçimlerinin akabinde bazı operasyonların yapılacağı ile alakalı duyumlar ve söylemler vardır.

İktidarın ve özellikle Erdoğan’ın en büyük fobilerinden birisi kendisinin kontrolünde ve gölgesinde bile olsa bir gücün fazla palazlanmasını istemez. FETÖ ile de bu sebepten birbirine düşman oldular. Aralarındaki mücadelenin din ve vatan ile alakası yoktu. Güç ve menfaat çatışması idi. Bu çatışmanın kazananı da Erdoğan ve AKP oldu. Yani iki bâtıl arasında ki savaşı birisi kazanmış oldu. Yoksa birisi Hak diğer bâtıl değil, her ikisi de bâtıldı.

Şimdi de AKP’yi destekleyenlerden, devlet içinde palazlanmakta olduğu değerlendirilen bir İslamcı oluşum var. Ak Trol İslamcı oluşumların zannettiği gibi hedef güzide bir nakşi tarikatı olmayacak. Çünkü onların en başından beri derdi, herhangi bir siyasi parti gölgesinde devlette güç ve nüfus devşirmek değildir. Hangi gerekçeyle hedef tahtasına oturtacaklar?

Erdoğan ve AKP her zamanki gibi kendisini destekleyenleri hatta desteklemeyenleri de ters köşe yaparak menzili başka bir İslamcı oluşuma çevirecek gibi gözüküyor. Eğer Terör Kanununu bilmeyenleriniz varsa açıp okurlarsa, hangi suçların isnat edilerek kendilerine operasyon yapılabileceğini ön görebilirsiniz.

Dikkat edin cemaat demiyorum o İslamcı oluşumu anarken. Zira öyle gözüküyor ki, yakın gelecekte terör örgütü ilan edilecekler. Tabi bunun arkasında da (bu benim öngörüm) Kemalist, Laik, Çağdaş ve Modern Türkiye görüntüsünü bozan diğer bir İslamcı oluşumu da hedef tahtasına oturtulabilirler. Hatta onların üzerine yürümek içinde kadın ve çocuk istismarı dosyası üzerinden hareket edilebilir.

Öyle gözüküyor ki, şu hadis-i şerifin sırrı tecelli olacak:

“Kim, batılı ile Hakkı yok etmek isteyen bir zalime yardım ederse, muhakkak Allah-ü Teâlâ’nın zimmeti ve Resul’ünün zimmeti (himâye ve muhafazası) o kimseden kalkar.” (Münâvî, Feyzu’l-Kadîr)

Hak Üzere Olan Topluluk

Resulullah Efendimizin (sallallahu aleyhi ve sellem) hadis-i şerifleriyle sabit ki, Müslümanlardan her daim hak üzere olan topluluk olacaktır. Onlara düşmanlar asla zararda veremeyecekler. Onlar daima muzaffer olacaklardır. Kim onlara zarar vermek isterse, Allah Celle Celâluh sebepler yaratır ve o kimseleri hüsrana uğratır.

O hadis-i şeriflerden ikisini zikretmek istiyorum:

“Bu din, daima ayakta durmaya devam edecektir. Müslümanlardan bir topluluk, kıyamet kopuncaya kadar bu din uğrunda savaşmaya devam et­mekten asla vazgeçmeyecektir.” Ahmed b. Hanbel, Müsned, 5/92, 94, 103, 105, 106, 108.

“Ümmetimden Allah’ın emrini yerine getiren bir topluluk sürekli bulu­nacaktır. Onları aşağılayan veya onlara muhalefet edenler, onlara asla zarar veremeyecektir. Öyle ki Allah’ın kıyamet emri gelinceye kadar bu topluluk insanlara karşı böyle muzaffer halde kalacaklardır.” Buhari, Menâkıb 28, Tevhid 29; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 4/101.

Günümüzde de elbette Hak üzere olan topluluk vardır. İşte bu topluluk her devirde tıpkı bir çınar ağacı gibi dimdik ayakta durmuştur. Hiçbir devirde hiçbir düşman bu topluluğu yok edememiştir. Çünkü böyle bir topluluk olacak ki; Allah Celle Celâluh, böyle bir topluluk eliyle dinini sürekli ikame etsin. Böyle bir topluluk buna vesile olsun.

Böyle bir topluluğa zarar vermek ve yok etmek isteyenler asla buna fırsat bulamazlar. Çünkü Allah Celle Celâluh, böyle güzide bir topluluğu her daim zimmeti ve himayesi altına almıştır ve almaktadır.

Ama bâtılı ile Hakkı yok etmek isteyen kimseleri hem de bile bile destekleyenler, onlara yardım edenler bu topluluktan olabilirler mi? Hem kendileri dalalete sürüklenip, hem de kendi bağlılarını dalalete sürükleyenler bu topluluktan olabilirler mi?

Onlar ancak kendilerini Hak üzere olan topluluk olarak lanse ederler. İnsanları Hak sözlerle kandırıp bâtılın en sadık yardımcıları haline getirirler. Kendileri gibi dalalet yoluna sürüklenmeyen, bâtılı ile hakkı yok etmeye çalışan kimselere yardımcı olmayanlara ise çamur atarlar. Onlara  muhalefet edip aşağılarlar. Ama ne onlar, ne de yardımcısı oldukları bâtılı ile hakkı yok etmek isteyen kimseler zarar veremezler.

El-Müntakım İsmi Şerifi

Allah Celle Celâluh, 99 ismi vardır. 99 isminden birisi de, El-Müntakım ismi şerifidir. Yani suçluyu cezalandıran, ondan intikam alan, hesabını gören anlamındadır. Dalalet ehline mühlet verir. Onların dalaletten kurtulması için merhamet edip sebepler yaratır. Ama tüm bunlara rağmen o kimseler dalalette bilerek ısrar ederlerse, o vakit suçlular başka sebepler yaratılarak cezalandırılır.

Bir insanın dalaletten kurtulması için 21 yıl oldukça uzun bir zamandır. Erdoğan ve AKP iktidarının kötülükleri, haksızlıkları, hırsızlıkları, zulümleri kesinlik derecesine ulaşmıştır. Tüm bunlara rağmen bir Müslüman, nasıl olurda Erdoğan ve AKP’yi hem de din davası adına destekleyebilir? Bu acebül acayip durum, din davası ile izah edilemez.

Yine Erdoğan ve AKP’nin, bâtılı ile Hakkı yok etmek için çalışan bir topluluk olduğu da malumdur. Ilımlı Kemalizm, Ilımlı İslam, Fazlurrahmancılık, Dinler Arası Diyalog bunların en bilinenleridir. Bugün bunları bilmeyen var mı?

İşte tüm bunları bilerek halen Erdoğan ile AKP’nin destekçisi ve yardımcısı olan kimseler, bâtılı ile Hakkı yok etmeye çalışan kimselerin destekçisi ve yardımcısı olmaktadırlar. Bu ise dalalet yolunun en büyüklerindendir.

Üstelik destekleyenlerin önemli bir kısmı aynı zamanda Erdoğan ve AKP’nin zalim olmadığını, adil olduğunu söylemektedir. Yani zulmü adalet ile vasıflandırıyorlar. Oysaki günümüzde ne din emniyeti var, ne nesil emniyeti var, ne akıl emniyeti var! Bunlar ise zulümlerin en büyükleri değil midir?

Ehli Sünnet ve Cemaat itikadın da Hanefi mezhebinin çoğunun ve biz Türklerin umumiyetle imamı olan İmam Ebû Mansur Muhammed Maturidi Hazretleri (rahmetullahi aleyh) bakınız ne buyuruyor:

“Zalim olduğu kesinlik derecesinde sübut bulan zamanın sultanına adil diyen ve dolayısıyla zulmü adaletle vasıflandıran kimse küfre girer.”

Allah böyle bir dalaletten cümle Müslümanları muhafaza buyursun! Benim daha önce yazmış olduğum, ➡️ Tarikatlara Kim Operasyon Yapacak ⬅️ başlıklı makalemi okumak için başlığın üzerine tıklayınız!

Yazan - Yavuz Şahin

Yavuz Şahin
Bir şeyi bilmek ve istemek başka, onu hayata geçirmek başka şeydir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir