Adnan Menderes Arapça Ezan Yasağını Neden Kaldırdı? Günümüzde doğru anlaşılması gereken en önemli meselelerden birisi de, Türkiye ‘nin 9. başbakanı olan Adnan Menderes döneminde ki arapça ezan yasağının kaldırılmasıdır. Çünkü, bugün AKP kesiminde ki insanlar, Adnan Menderes ‘in arapça ezan yasağını kaldırmasını bir kahramanlık olarak addediyorlar. Ancak görünürde gerçekten kahramanlık olan bu adım, hakikatta ne kadar kahramanlıktır? Bu yazımda ise Adnan Menderes’in arapça ezan yasağını neden kaldırdığını, daha doğrusu ABD’nin neden kaldırttığını anlatacağım.
ABD ve SSCB arasındaki Soğuk Savaş
Adnan Menderes döneminde arapça ezan yasağının neden kalktığını idrak etmeden önce ABD ve SSCB arasındaki soğuk savaş dönemini iyi anlamak gerekmektedir. Bu yüzden evvela soğuk savaş dönemine kısaca değineceğim.
Herkesin bildiği üzere 20. Yüzyılda ABD ve SSCB arasında yarım asır boyunca soğuk savaş dönemi, güç mücadelesi yaşanmıştı. ABD, kendi çıkarlarına hizmet edecek piyonları o ülkelerin önemli mercilerine yükseltiyordu. Onlar eliyle istedikleri ülkeyi yönetiyordu. SSCB ise, Komünist ve Sosyolist akımlarla halkı tesiri altına alıp ihtilal yöntemiyle bir ülkede kontrolü ele almaya yönelik bir stratejiyi benimsemişti. Komünizm ve Sosyolizm gibi maddiyatçı ideolojik akımlar ise tamamen cehaletten, dinsizlikten beslenirdi.
Birinci Dünya Savaşından sonra bilindiği üzere bütün İslam Dünyası, Türkiye’de dahil işgal altındaydı. Daha sonra İslam Dünyası’nın bir kısmı güya bağımsız olmuşlardı. Ancak ABD, İngiltere başta olmak üzere batılı devletlerin hegomanyasında sahte bir bağımsızlıktı. Bu süre zarfında Ortadoğu’da, Kuzey Afrika’da ve Türkiye’de yeni nesillerin milli ve dini şuurları zayıflamıştı. Dini bakımdan cahil, milli ve milliyetçi duyguları olmayan nesiller türemeye başlamıştı. Bu durumda Komünist ve Sosyolist ideolojilerle halkları kandırıp ihtilal yaptıran SSCB’nin İslam Dünyasın’da gücü ele geçirmesine zemin hazırlamıştı. Bunun üzerine ABD, Yeşil Kuşak isimli bir strateji geliştirdi.
Yeşil Kuşak Stratejisi
ABD’nin, SSCB’nin komünizm yayılmacılığını engellemek için geliştirilen bir stratejidir. 20. Yüzyıl kaynaklı İslam Dünyasında var olan neredeyse bütün İslami ve milliyetçi akımlar ya doğrudan ABD tarafından kurulmuştur, ya da var olanlar ABD tarafından desteklenmiştir. Yeşil Kuşak Stratejisinin ilk kendini gösterdiği yer ise Afganistan’dır. Sovyetlere karşı cihad eden mücahid gruplar, Pakistan’da; ABD ve Pakistan’nın askeri ve istihbarat birimleri tarafından ortaklaşa olarak eğitilmişlerdir. O günün Avrupa’da dahil kahramanları ilan edilen mücahidler, bugün dünya kamuoyunda terörist ilan edilmiştir.
Türkiye’de de komünizm fikirleri hızla yayılmaya başlamıştı. Zira komünizm için Türk gençliğinde elverişli ortam mevcuttu. Çünkü yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devletinde Allah bile demek yasak, arapça ezan ve hutbe okumak yasak, Kuran-ı Kerim ve din eğitimi yasak, din ile devlet birbirinden ayrı ama din tamamen yasaktı. Böyle olunca komünist olmaya namzed cahil ve dinini bilmeyen, milli ve manevi şuurları olmayan bir nesil türemişti.
Arapça Ezan Yasağı Neden Kaldırıldı?
Türkiye eğer komünist yayılmacılığının sonucunda SSCB’nin arka bahçesi olursa, domino etkisiyle ABD’nin Türkiye başta olmak üzere Ortadoğu, Kuzey Afrika, Afganistan, Pakistan, İran… üzerindeki etkisi bitecekti. Bütün İslam Dünyası Komünizm propaganlarının etkisi altına girmeye başlamıştı. Buna dur demenin tek yolu ise, İslam Dünyasının yeniden dini ve milli kimliğini hatırlamasını sağlamaktı. Bu strateji ABD ve Batı Dünyası için hem büyük bir zaruretti, hemde büyük bir tehlikeydi. Çünkü İslam Dünyasında dini ve milliyetçi akımlar kullanılarak komünizm mağlup edilebilirdi. Ama öte yandan İslam Dünyasında ciddi bir ABD ve Batı karşıtlığıda ortaya çıkabilirdi. Nitekim çıktıda!
Adnan Menderes, ABD ve Batı Dünyası çıkarları doğrultusunda ve onların direktifleriyle Dine uygulanan yasakları ve baskıları kaldırmıştır. Bunların arasında en önemlisi ise arapça ezan yasağının kaldırılmasıdır. Yani biz buradan anlıyoruz ki, Adnan Menderes Müslüman olmanın gerekliliği ve adalet için değil, ABD ve Batı’nın çıkarları doğrultusunda SSCB’nin komünist yayılmacılığı tehlikesine karşı geliştirilen Yeşil Kuşak Stratejisi kapsamında dine uygulanan yasakları kaldırmıştır.
Sonuç
Yazımda sanırım kısaca anlatabilmişimdir. Kahramanlık başkadır, piyonluk başkadır. Piyonlar yaptıkları güzel işleri dahi aslında piyonluklarını yaptıkları ülkelerin çıkarları doğrultusunda ya da onların çıkarlarına ters olmayacak şekilde yaparlar. Ancak öyle ya da böyle dine uygulanan yasak ve arapça ezan yasağı kaldırılmıştır. O yüzden biz neticeye bakmalıyız.
“Olur ki siz bir şeyden hoşlanmazsınız, hâlbuki hakkınızda o bir hayırdır. Ve olur ki bir şeyi seversiniz, hâlbuki hakkınızda o bir şerdir. Allah bilir, siz bilmezsiniz.” (Bakara Suresi, 216. Ayet)
Türkçe Okunan Ezan
Videoda okunan Türkçe ezan ne kadar ruhumuza hitap ediyor öyle değil mi? İnsan nasıl da feyz alıyor!