Asya Altyapı ve Yatırım Bankası

Asya Altyapı ve Yatırım Bankası

Dünya’da birçok siyaset bilimci ve teorisyene göre, geleceğin süper gücü Çin olacaktır. bugün Çin, bu role hazırlanmaktadır. Çin, 3.13 trilyon Amerikan Doları rezerviyle Dünya’nın en büyük Amerikan Doları rezervine sahip ülkedir. Dünya’da süper güç olmak adına bir takım projeleri gerçekleştirmek için çalışmalar yürütmektedir. Bu çalışmaların en mühimlerinden biriside Asya Altyapı ve Yatırım Bankası projesidir. Öyle görülüyor ki, Asya Altyapı ve Yatırım Bankası, Dünya Bankası ile İMF kuruluşlarına alternatif olacaktır. Türkiye bu finansal kuruluşun kurucu üyesi olmakla İMF haricinde kendisine finansal kaynak sağlayabileceği bir alternatif finansal kuruluş bulmuş oldu. Böylece İMF ile yaşanan sorunlar, AAYB ile yaşanmayacaktır.

Türkiye, küresel sermayenin ABD ve AB’den, Çin ve Pasifik bölgesine kaymasını iyi hesap ediyor ve henüz gelişmekte olan ülke statüsünde olduğu içinde Çin ile ilişkilerini her geçen gün daha da geliştirmenin yollarını arıyor. Böylece ABD ve AB ile gittikçe kötüleşen ilişkilere alternatif olarak Asya ve Pasifik Dünyası ile ilişkileri geliştiriyor. Bu kısa yazıda ana hatlarıyla genel bilgi maksadıyla 25 Aralık 2015 tarihinde Çin öncülüğünde kurulan ve Türkiye’nin de kurucu üyeler arasında bulunduğu , İMF ve Dünya Bankasına rakip olarak değerlendirilen Asya Altyapı ve Yatırım Bankası hakkında kısaca bahsedeceğim.

Asya Altyapı ve Yatırım Bankası Amacı Nedir?

AAYB, hiç şüphesiz ki Çin’in uluslararası piyasada oluşmaya başlayan ağırlığın tipik bir tezahürüdür. AAYB, özellikle Asya kıtası ve Pasifik bölgesinde ki altyapı ve enerji yatırım ihtiyaçlarını karşılamayı amaçlayan uluslararası bir finans kuruluşudur. Destek verdiği alanlar ise; enerji, çevre koruması, ulaştırma ve telekomünikasyon, su temini ve arıtımı, kentsel gelişim ve lojistik, kırsal altyapı ve tarımsal kalkınmadır.

AAYB’nın amaçları; finansal altyapıyı desteklemek ve Asya’da ki altyapı projelerine yatırım yapmak, Asya ülkeleri arasında ki bağlantıyı teşvik etmek, küresel ekonomik iyileşmeyi güçlendirmektir.

Asya Altyapı ve Yatırım Bankası’nın merkezi, Çin’in başkenti Pekin’de bulunmaktadır. Bu bankanın sermayesi ise toplam 100 milyar ABD dolarıdır. Her yönüyle Dünya Bankası’na ve İMF’ye rakip konumundadır. Çin yönetimi, ABD’nin hakim olduğu küresel ekonominin artık gelişmekte olan ülkelerin ihtiyaçlarına cevap vermediğini belirtmektedir. AAYB, şu ana kadar kendisine yapılan 27 projeyi onaylayıp kredi desteği sağlamıştır. 26 projeye ise 5.19 milyar ABD Doları yatırım yapmıştır. Onayladığı projelerden biriside Türkiye’nin Tuz Gölü Gaz Depolama ve Genişletme projesidir.

Asya Altyapı ve Yatırım Bankası Üye Sayısı ile Türkiye Üyeliği

AAYB, kendi resmi sitesinde yapılan açıklamaya göre bugün Dünya’nın dört bir yanından 87 üyeye sahiptir. AAYB, kuruluşunu 57 ülke ile gerçekleştirmişti. Türkiye, bu kuruluşun kurucu üyesi statüsündedir ve bankaya 2 milyar 609 milyonluk taahhüdünde bulunarak 11. Büyük ortak konumundadır. Çin, 29.8 milyar dolarlık taahhütle birinci sırada yer alırken, Hindistan ve Rusya, Çin’i takip eden ülkelerdir. Ülkemiz söz konusu sermaye katkısıyla AAYB’nda %2.5237 oy gücüne sahiptir. Türkiye bölgesel altyapı projelerinde aktif rol oynamak ve kendisine finans kaynağı oluşturmak maksadıyla AAYB’na üye olmuştur. Ülkede ki özellikle altyapı ve enerji yatırımları için Türkiye AAYB’ndan azami düzeyde istifade etmeyi amaçlamaktadır.

Asya Altyapı ve Yatırım Bankası – İpek Yolu İlişkisi Nedir?

Bilindiği üzere Çin’in en büyük projesi tarihi İpek Yolu’nu canlandırmak ve üç kıtada kesintisiz ticaret ve işbirliğini sağlayacak Modern İpek Yolu’nu hayata geçirmektir. Bu İpek Yolu Pekin’den, Londra’ya kadar uzanacaktır. Türkiye ise bu projede en stratejik konumda yer alan ülkelerdendir. AAYB ile İpek Yolu projesi arasında doğrudan bağlantı var desek isabet etmiş oluruz. İpek Yolu güzergahında olan ülkelerin her biri altyapı ve enerji bakımından yatırımlar için finansal kaynağa ihtiyaç duymaktadır. Yollar, köprüler, hızlı tren yolları, limanlar, havalimanları… bunların hepsi için finansal kaynak gerekmektedir.

Asya Altyapı ve Yatırım Bankası bu finansal ihtiyaca cevap verecek olan kuruluştur. Modern İpek Yolu projesiyle, Asya başta olmak üzere Avrupa ve Afrika ülkelerini, hatta Güney Amerika ülkelerini bu projelere entegre etmekle Çin gücünü ve potansiyelini maksimum düzeye çıkarmış olacak ve Dünya ile birbirine bağlı ilişkiler ağı tesis etmiş olacaktır. Ayrıca AAYB, Dünya Bankası ve İMF’nin işlevini zayıflatıp gelişmekte olan ülkelerin ihtiyaçlarına cevap verir nitelikte olacaktır. Böylece Çin, Batı ve ABD merkezli Dünya’nın eksenini Pekin’e kaydıracak ve zaman içerisinde yeni küresel hegemonya olacaktır.

AAYB’nın Türkiye açısından Ehemmiyeti Nedir?

Bilindiği üzere Türkiye her geçen gün ABD ve Batı’dan uzaklaşıyor ve değişen Dünya’ya ayak uydurarak, denge politikası geliştirmek maksadıyla, alternatifleri çoğalmak maksadıyla Dünya’ya; özellikle Çin ve Rusya’ya açılıyor. Özellikle ABD ve AB ile ilişkileri zayıflatıp, Çin ve Rusya ile ilişkileri güçlendiriyor. Bu da Batı Dünyasını son derece rahatsız ve tedirgin ediyor. Türkiye henüz gelişmekte olan ülke konumunda olduğu için, uluslararası arenada her daim denge politikası geliştirmekte ve uluslararası ilişkilerde her zaman alternatif arayışlar içerisinde bulunmaktadır. Türkiye Batı Dünyası ile sorunludur. Haliyle İMF ile ve ABD ile, ABD Doları ile sorunludur. Bu sorunlar derinleşmekte ve derinleştikçe Türkiye, Batı Dünyasından kopmaktadır. Bu sebepten Türkiye yalnız kalmamak adına alternatifler üretmek zorunda kalmaktadır.

Çin ve Rusya’da kendi çıkarları için Türkiye’ye ihtiyaç duymaktadır. Batı’nın Türkiye gibi stratejik bir müttefiki kaybetmesi, Rusya ve Çin’e büyük avantajlar sağlayacaktır. Türkiye’de bu fırsatı değerlendirmekte ve BRİCS, Şangay İşbirliği Örgütü gibi örgütlere göz kırpmaktadır. AAYB’nın kurucu üyesi olması önemli bir gelişmedir. Bu sayede finansal ihtiyaç bakımından geçmişte İMF ile yaşanan sorunlar AAYB ile yaşanmayacak diye ümit edilmektedir. Çünkü Türkiye İMF ortağı değildi. Ama AAYB’na %2.6 ortaklığı bulunmaktadır. Ayrıca kurucu üye ülkelerden birisidir. Yine Modern İpek Yolu projesinin en önemli sac ayaklarından biriside Türkiye’dir. Bu bakımdan Türkiye, Batı’ya karşı artık ellerini daha da güçlendirmiş bulunmaktadır. Ancak ekonomik temelli başka meselelerden dolayı, Türkiye halen Batı’ya bağımlı olan bir ülkedir ve bunun tamamen giderilmesi zaman alacaktır.

Tuz Gölü Gaz Depolama ve Genişletme Projesi

24 Haziran 2018 tarihinde AAYB, Tuz Gölü Gaz Depolama ve Genişletme Projesini onaylamıştır ve hem Dünya Bankası, hem AAYB; proje için Türkiye’ye düşük faizli 1.2 milyar ABD Doları kredi vermiştir. Tuz Gölü Gaz Depolama kapasitesinin 2023 yılından önce 5.4 milyar metreküpe kadar yükseltilmesi hedeflenmektedir.

Sonuç olarak:

Türkiye ABD ve AB ile olan siyasi ve ekonomik ilişkilerini Çin ve Rusya eksenine kaydırarak hem denge kurmakta, hem alternatif ilişkileri geliştirip Batı’ya muhtaç olmadığını haykırmaktadır. Ama 10-20 yıl sonra başka bir sorunda doğacaktır. Biz muhtemelen yirmi yıl sonra siyasi ve ekonomik olarak artık ABD ve AB’ne bağlı olmayacağız ama bu sefer Çin ve Rusya’ya bağlı olacağız. Bunun önüne geçmenin tek yolu ise, Türkiye elinde ki kozları en iyi şekilde kullanmalıdır.

Hem tarihi misyonu üzerinden, hem stratejik coğrafi konumu üzerinden yapıcı projeler geliştirmeli ve üretip ihraç eden, kendine özgü sadık pazar alanı oluşturan, kendi bölgesinde mutlak güç olan, bölgesel (siyasi, ekonomik, askeri) ittifaklar geliştiren bir ülke konumunda olmalıdır. Ancak bu şekilde tıpkı şimdi ABD ve AB’ne bağımlı olduğumuz gibi yirmi yıl sonra Çin’e ve Rusya’ya bağımlı olmanın önüne geçilebilir. Kısacası Türkiye yirmi yıl içinde büyük devlet, gelişmiş ülke statüsüne çıkmak zorundadır. Diğer büyük devletlerle de karşılıklı çıkar ilişkisine dayalı işbirlikleri geliştirmelidir.

Yazan - Yavuz Şahin

Yavuz Şahin
Bir şeyi bilmek ve istemek başka, onu hayata geçirmek başka şeydir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir