Bir Kazanç Kapısı Olarak Din

Bir Kazanç Kapısı Olarak Din

Bir Kazanç Kapısı Olarak Din, Dinin uhrevi manasının dışına çıkıp dünyevileşmesi yani Seküler İslamcılık genelde iki sebep üzere cereyan eder. Ya ahlak dejenerasyonu kastı ile medeniyet dedikleri batıl batı ahlakını empoze ve masumlaştırıp alıştırmak için dini açıdan meselelere kılıf uydurup tevile ve tahrife yönelinir. Yahut menfaat ve dünyevi kazanımlar için İslam istismar edilerek, yenilen herzelere yapılan ahlaksızlık ve namussuzluklara dini sebepleri ve vaad edilen inkişafları referans ve sebep göstererek dini ve itikadi meseleleri eğip bükmek işine gelen kılıfa sokarak kitabına uydurmak sureti ile olur.

İslam Dinini Dünyevi Hale Getirenler

Birinci uygulamayı yaparak İslam dinini dünyevi hale getirenler küresel şeytanların hizmetindeki medya, moda, eğlence, sinema ve tüketim alanlarında hizmet veren kapitalist sektörlerdir. Modernite, yenilik, çağdaşlık, bilim, zamanın gerekliliği diyerek örf ve adetlerimizi, giyinişimizi, konuşmamızı, kültürümüzden ve dini meselelerimizden tavizler kopararak tahrif ederler ve dinin Allah ile kul arasında yaşanan bir vicdan meselesi olduğunu, iman ve ibadetin günümüz şartları içerisinde bağnazlık olduğunu esas olanın iyi bir insan ve temiz bir ahlak sahibi olmak gerektiğini kabul ettirerek kendi ahlaksızlıklarını ahlak diye pazarlarlar.
Bir sonraki kuşağın dejenere olduğunu farklı bir kulvarda yeni dejenerasyon politikaları ile yürütüldüğünü görmediğimiz müddetçe değiştiğimizi ve aslımızdan koptuğumuzu kabul etmeyiz.

Seküler Maddeci Bir İslam Meydana Getirenler

İkinci uygulama ile seküler maddeci bir İslam meydana getirenler ise küresel şeytanların vesayetçisi siyasilerdir. Asıl hizmet edilmesi gereken din iken, dini kendilerine hizmet ettirerek kendi dünyalarında inkişaf elde ederler.
Hiç akıl alıyor mu din düşmanı olan, hilafeti ilga etmiş, şeriatı lağv etmiş laik bir sistemi İslam’ın inkişafına yarayacak şekilde kullanabilmek?
Yahut sistemin sahiplerinden icazet alarak gelenlerin, sistemin sahiplerine sormadan bu nizamın değişeceğini düşünebilmek?
Yıllardır din makyajı ile varlığını sürdüren iktidar buna en bariz örnektir!
Böyle olunca dinin kişilerin, partilerin ve siyasilerin gayeleri, menfaatleri uğrunda ve etrafında şekillenmesi, eğilip bükülmesi kaçınılmaz oluyor.

Siyasilere Özel Çıkarılan Fetvalar

Siyasi çıkarlara göre takipçilerini konsolide eden topluluklar, siyasilerin istekleri üzere asıl olan din işlerini kenara koyup fer’i olan siyaseti din ile yüceltmeye çalışan sapkın hocalar.
Tabi bunun bir bedeli elbet var.
Maddi olarak yükselmek, popülarite kasma, siyasi ve hukuki iltimaslar, korunup kollanmalar bu siyasi fetvacıların kazançlarından.
Günümüz siyasilerinin, siyasi sistem ve jargonun İslam’a inkişaf ettirmesi mümkün değildir. Aksine İslam’ı istismar ederek İslam’ın yüceliği ve azizliğine, şanına leke sürecek hareketler içerisindedir.
İslam’a hizmet ediyorum diyerek ihanet eden her siyasi teşekkül, cumhuriyete hizmet ediyorum diyerek milletin yegane değeri İslam’a saldıran her teşekkül, bu millet ve din için kangren olmuş kesilip bir kenara atılması gereken gereksiz uzuvlardır.
Son günlerde siyasileri ve yöneticileri yanında bir avuç alp ile Haçlılara, Moğollara karşı direnen istiklal ve serhat mücadelesi yapan cengaverler gibi göstererek anca kendi kalibreniz ve çapınızda ki insanları kandırabilirsiniz.

Yazan - Yusuf Yiğit

Avatar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir