Cemaatler Ne İşe Yarar?

Cemaatler Ne İşe Yarar?

Bu makalemde, Cemaatler Ne İşe Yarar? Tartışması üzerine değineceğim. Cemaatler, her ne hikmetse bu ülkede özellikle İslam karşıtı olan kesimi rahatsız ediyor. Nerede bir din düşmanı var, aynı zamanda cemaatlere düşmanlar. Bundan daha doğal ne olabilir ki? Cemaatler, İslam dininin kalesi ve adeta millet için Nuh Aleyhisselam gemisi ise, dine düşman olup cemaatlere düşman olmamak mümkün mü?

Ben bu noktada din düşmanlarını çok iyi anlıyorum. Bende din düşmanı olsam, dinin kaleleri olan cemaatlerden de elbette rahatsız olurdum. Cemaatlere elbette düşman olurdum. Ancak Müslüman milletimiz bu konuda uyanık olmalı değil midir? Din düşmanı, dine düşman olduğu için cemaatlere düşman ve aleyhinde propaganda yapıyor. Peki Ey Müslüman! Sana ne oluyor? Sen neden düşmansın?

Din düşmanı olan kimselerin, cemaatler hakkındaki kara ve gri propagandalarına artık sadece tebessüm ediyorum. Ama onların bu kara ve gri propagandalarına aldanan Müslümanlar beni yaralıyor. Müslüman, din kardeşine su-i zan edebilir mi? Din kardeşine düşman olabilir mi? Dinin düşmanlarına inanıp, araştırmadan etmeden aldanabilir mi?

Allahü Teala Hucurat Suresi 6. Ayetinde ne buyuruyor?

“Ey İman edenler! Fasık size bir haber getirdiğinde araştırınız. Bilmeden bir topluluğa sataşırsınız da, sonra yaptığınızdan pişman olursunuz.”

O halde Ey Müslüman! Allahü Teala, Müslüman olsa bile Fasık olan bir kimsenin getirdiği habere dahi itimat etmeyip araştırın buyurduğu halde, dinine düşman olanların haberlerini neden araştırmazsın? Neden akıl etmezsin? Seni aklını kullanmaktan alıkoyan şey nedir?

Sürekli olarak cemaatleri gündemde tutmaya çalışıyorlar. Cemaatlerin bir işe yaramayan zombi topluluklar olduğu algısını yayıyorlar. Cemaatler Ne İşe Yarar? Diye millete kara ve gri propaganda yapıyorlar. Sürekli cemaatlere saldıranlara baktığımız zaman, onlar acaba ne işe yarar? Hiç onları dinleyenler bunu düşündü mü? Kendi ailelerine, akrabalarına, dostlarına, insanlığa acaba onların ne faydası var?

Onlar Hak ile Rehberlik Ederler

Bugünkü cemaatlere baktığımız zaman, bütün hepsinin temelde ilim ve irşat alanında mücadele verdiğini, dine bu alanda hizmetler ettiğini görüyoruz. Nice Müslüman, cemaatler vesilesi ile dinini öğreniyor ve hayatına tatbik ediyor. Eğer cemaatler olmasaydı milyonlarca Müslüman dinini öğrenip hayatına tatbik edemeyecekti. Adı Müslüman olacaktı, ama yaşantısında İslam dininden bir kırıntı bile olmayacaktı.

Cemaatler, Müslümanların ilim ile irşat olup hayatının her sahasından şeriatı ahkamı muhammediyye üzere yaşamalarına vesile olmaktadırlar. Bu yönüyle hem din adına hem de insanlık adına büyük bir hizmeti icra etmektedirler. Çünkü, ilme talep olduğu sürece kıyamet kopmayacaktır. Cemaatler olduğu sürece ilme talep olacaktır. İlme talep olduğu sürece kıyamet kopmayacaktır.

Allahü Zülcelal Hazretleri, Araf Suresi 181-182 ayetlerinde şöyle buyuruyor:

“Yarattıklarımız arasında bir ümmette vardır ki, onlar hak ile rehberlik ederler. Hak ile adalette bulunurlar.”

“O kimseler ki, bizim ayetlerimizi tekzip (yalanladılar) ettiler. İşte onları bilmez oldukları bir cihetten yavaş yavaş helake yaklaştıracağız.”

181. Ayette, Ümmet-i Muhammed içinde bir topluluğun, daima hak ve adalet üzere olacağından bahsetmektedir. O topluluk ise gerek İslam tarihine, gerek günümüze baktığımız zaman bugünkü adıyla cemaatler olan tarikatlardan başkası olamaz. Tarikatlar, Müslümanların kalplerine imanı kamili nakış nakış işlemişlerdir. Bugünde her şeye rağmen işlemeye devam etmektedirler.

182. Ayette ise, Allah’ın ayetlerini yalanlayanlardan ve bunların yavaş yavaş helake yaklaştıklarından bahsetmiştir. Allah’ın ayetlerini yalanlayan bu azgınlar aynı zamanda, hak ile rehberlik eden Ümmet-i Muhammed’den o güzide topluluğa her zaman hasım olmuşlardır. Günümüzde de öyle değil mi? Bir yanda hak ile rehberlik eden tarikatlar ve cemaatler, diğer yanda Allah’ın ayetlerini yalanlayan din düşmanlarının onlara karşı cephe alması!

Ey Müslüman! Uyanık olup yalanlara kanma! Din kardeşlerin hakkında bilmeden gaflete düşüp su-i zan etme! Cemaatler hakkında atıp tutanların hallerine bak! Onların ne kadar da iki ruhlu olduklarını göreceksin! Müslüman uyanık olur ve yalanlara körü körüne inanmaz. Daima araştırır ve hakikatı bulur. Bilmediği ve emin olmadığı konularda ise susmanın, konuşmaktan daha hayırlı olduğunu bilir. Söylentilere kulak kabartıp inanandan daha gafil kim olabilir?

Cemaatleri Karalayanların Ahvali Nedir?

Cemaatleri karalayanların ahvaline baktığımız zaman, dinime dahleden bari Müslüman olsa! Demekten kendimizi alıkoyamıyoruz. Din düşmanı kesim sürekli olarak ezberledikleri kalıplaşmış propaganda cümleleri üzerinden cemaatler hakkında atıp tutuyorlar. Cemaatler siyasetle, ticaretle uğraşıyormuş. Bunu diyen kendilerine bakıyorsunuz hayatları paradan ve nefsin bitmek bilmez azgın arzularını karşılamaktan ibaret. Siyaset konusunda ise, hayatlarının her alanında siyasetle iştigaller.

İstiyorlar ki Müslümanlar koyun gibi yaşasın. Gündemi takip etmesin, dünyayı takip etmesin, görüş beyan etmesin. Onlar görüşlerini beyan edecekler. Biz ise onları alkışlayacağız. Müslümanlar, şeriatı ahkamı muhammediyye penceresinden dünyaya bakamazlar. Dünyayı bu şekilde yorumlayamazlar.

Müslümanlar, ticarette yapamazlar. Zira Müslüman, yırtık donla gezecek. Fakirlikten ve açlıktan zayıf sıska olacak. Bir kuru etmekle gününü geçirecek. Kendilerine güvenleri olmayacak. Yolda daima boynu bükük yürüyecek. Üçüncü sınıf vatandaş gibi yaşayacak. Oysaki ticaret sünnettir. Helal olduğu sürece bir Müslüman istediği gibi ticaret yapabilir ve istediği kadar zengin olabilir. Ancak bu kimse o vakit dinin kuvvetlenmesi için mali cihat yapmakla mükellef olur.

Müslümanların ticaretle iştigal olmaları, para kazanmaları bu din düşmanlarını neden rahatsız ediyor? Çünkü Müslümanlar ticaret yaparsa zengin olurlar. Zengin olurlarsa İslam dinine daha geniş ve kapsamlı hizmetler etme imkanı doğar. Daha çok Müslüman en kaliteli şekilde yetişir. Müslümanlar yetiştikçe güçlenirler. Güçlendikçe baskın güç haline gelirler. İşte bu sebepten Müslüman cemaatlerin ticaret sahasında mesafe katetmeleri bu din düşmanlarını çok rahatsız etmektedir.

Birde sanki ticaret derken kaçakçılık yapılıyormuş gibi konuşmaları yok mu? Bu insanı bitiriyor! Bunlar cemaatleri ticaret yapmakla eleştiriyorlar, ancak Dünyayı sömüren süper zenginlere tek laf ettikleri yok. Zaten o süper zenginlerin fonladığı medya platformlarından bu şekilde propaganda yapmaları ise ayrı bir garabet değil mi?

Hal böyle olunca bu iki ruhlulara millet ne diye inanır ki? İnsan bunların içine düştükleri çelişkiler yumağını idrak etmelidir. Ancak o zaman bunların kara ve gri propagandalarına karşı uyanık olabilir.

Cemaatler Ne İşe Yarar?

Peki cemaatler ne işe yarar? Bunu hem dini, hem içtimai muvaceheden ele almamız gerekiyor. Resulullah Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) bir hadis-i şerifinde şöyle buyurdular:

“Sizin en hayırlınız, Kuran’ı öğrenen ve öğreteninizdir.”

Burada Kuran öğrenme ve öğretmekten kasıt, dini eğitimdir. Cemaatlere baktığımız zaman, bunların müesseselerinde Allah’ın dini öğretilmektedir. Buralarda yetişen insanlar öğrendikleri ilimlerle amil olmaya gayret ederler. Hayatlarını, Allah’ın razı olduğu şekilde yaşamaya gayret ederler. Buna ise nefisle mücadele etmek denir. Cemaatlerin temel gayesi, ilmiyle amil olan Müslümanlar yetiştirmektir.

Diğer bir gayeleri ise emri bil maruf nehyi anil münker ibadetini yapmaktır. Emri bil maruf nehyi anil münker, farzı kifaye olan bir ibadettir. Yani bir grup Müslümanın yapmasıyla diğer Müslümanların üzerinden mes’uliyetin düştüğü farz bir ibadettir. Ayrıca dinin temellerindendir. Allahü Teala Hazretleri, Ali İmran Suresi 104. Ayetinde şöyle buyurmuştur:

“Sizden hayra çağıran, iyiliği emreden ve kötülükten nehiy eden bir topluluk bulunsun. İşte kurtuluşa erenler onlardır.”

Cemaatler, insanları hayra çağırıyorlar, insanlara iyiliği emredip kötülükten sakındırıyorlar. Bugün cemaatlere sataşan ve iftiralar atanlara baktığımız zaman, onlar insanları hayra çağırıyor mu? İnsanlara iyiliği emredip, onları kötülükten nehiy ediyor mu? Yaptıkları tek şey kutta-i tarik olmaktır. Yani hak yolun önünü kesmektir. Hayatlarına baktığımız zaman ise, çoğunlukla kötülükten başka bir şey yoktur. İslam’ın haram ve günah dediği birçok şey, bunların hayatlarının ayrılmaz bir parçasıdır.

Allah’ın ayetlerini yalanlayıp isyan edenler, hak ile hizmet eden, insanlara dini öğreten, insanları hayra çağıran, insanlara iyiliği emredip kötülükten nehiy eden cemaatlere utanmadan çamur atıyorlar! Oysaki onlar yaptıklarıyla cemaatlere hiçbir şekilde zarar veremezler. Kendileri gibi olanlardan başka neredeyse hiç kimse onlara inanmaz!

Birde cemaatlerin yasa dışı olduklarını söylüyorlar. Onlara göre İslam dininin kendisi de yasa dışı zaten! Ben bu konu hakkında bir makale yazdım. ➡️ Tarikatlar ve Cemaatler Yasa Dışı mı? ⬅️ Başlıklı makalemi okumak için başlığın üzerine tıklayınız!

Yazan - Yavuz Şahin

Yavuz Şahin
Bir şeyi bilmek ve istemek başka, onu hayata geçirmek başka şeydir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir