Ekonomiyi Eleştirenler Bir Dolarlık Vatan Haini

Ekonomiyi Eleştirenler Bir Dolarlık Vatan Haini

İktidarın klavye mücahitleri olan trol ordusuna göre Ekonomiyi Eleştirenler Bir Dolarlık Vatan Haini imiş! Gece vakti Twitter gündemine baktığımda Bir Dolarlık Vatan Hainleri diye hashtag açmışlar ve ekonomiden şikayetçi olan herkesi FETÖ’cü vatan hainleri ilan etmişler. Kendilerindende zaten başka bir şey beklenmezdi.

Dolar 1 TL olsada Erdoğan’ı sevmezmişiz, Dolar 10 TL olsada Erdoğan’ı sevmezmişiz. Ama onlar, Dolar 20 TL olsada sonuna kadar Recep Tayyip Erdoğan’ın yanında olacaklarmış. İyide bunların hesap etmedikleri bir şey var. Eğer böyle giderse Dolar 20 TL’ninde üzerine çıkacak!

Yahu ekonominin berbat yönetildiği açık ve net bir şekilde ortada değil mi? Halen daha neyi örtbas etmeye çalışıyorsunuz ki?

Dolar kurunu baskılamak için çeşitli ali cengiz oyunları oynayıp günü kurtarmaya çalışmakla ekonomi yönetilmez! Ayrıca bazı talihsizler demektedirki, Doların yüksek olması Türkiye ekonomisini etkilemez. O sadece göstergeden ibaret. FETÖ okullarında yetişmiş eski efsanevi Hazine ve Maliye Bakanımız olan ve ayrıca Cumhurbaşkanı Reis Erdoğan’ın pek müstakbel ve kıymetli damadı olan Berat Albayrak ise doların yükselmesinden gem vuranlara Dolarla mı maaş oluyorsunuz diye enteresan bir soru sormuştu.

Dolar Neden Yükseldi?

Dolar, dış güçlerin ve faiz lobisinin Türkiye ekonomisine yaptığı operasyonlar nedeniyle yükselmiyor. Ekonominin berbat bir şekilde yönetilmesinden dolayı yükseliyor. Bu gerçeği cesur olan bütün ekonomistler dillendiriyor. Doların en ufak bir olumsuzlukta volatil (sert hareketlilik) bir şekilde pump (sert yükseliş) yapması ve borsanın buna paralel olarak sert şekilde düşüş yaşaması, o ülke ekonomisinin ne kadar kırılgan olduğunun, kötü yönetildiğinin göstergesi değil midir?

Özelleştirme ve Yap-İşlet-Devret

Devletin bütün gelir kaynakları özelleştirme politikalarıyla yabancılara ya da yerli işbirlikçilerine satıldı. Bu suretle devletin tek gelir kaynağı vergiler ve millete kesilen cezalar oldu. Artık geriye dönüşü zor bir döneme girilmiş oldu. Yine devlet sıkıştıkça bütçe açığını kapatmak için vergileri artırdı, Dolar kurunu baskılamak için faizleri artırdı. Ülke ekonomisi kötü ve güvenilmez olduğu için kredi notu düşük oldu. Dış güçlerden ise yüksek faizli krediler alındı.

Yap-İşlet-Devret stratejisi ile güya devletin kasasından beş kuruş bile para çıkmayacaktı. Ama ne yazık ki bugün, yap-işlet-devret saçmalığı ile gerçekleştirilen bütün projeler devletin bütçesine ciddi şekilde yük olmuştur. Her yıl bu projeleri gerçekleştiren şirketlere ciddi oranlarda paralar ödenmektedir.

İthalat Bağımlılığı

Üretim resmen kasıtlı olarak imha edildi ve en temel tarım ürünlerini dahi ithal edilir duruma gelindi. Teknolojide, sanayide, ham maddede elle tutulur bir gelişme sağlanmadığı gibi halen neredeyse tamamen dışa bağımlıyız. İthal edilen ürünlerde ise yüksek vergiler olmaktadır. Bu da ürünlerin olduğundan en az iki kat pahalı bir şekilde satılmasına sebep olmaktadır.

Elektirik, su, doğalgaz ve internet faturalarındaki akılla ve mantıkla izahı imkanı gayri kabil olan vergiler halkın belini bükmektedir.

Yüksek Faizli Dış Borç

Türkiye şu anda 500 Milyar Doların üzerinde yüksek faizli borç batağındadır. Türkiye’de ciddi şekilde her geçen gün büyüyen bütçe açığı vardır. Bu açık ise vergi bindirimi ile ve halka kesilen saçma sapan cezalarla kapatılmaya çalışılmaktadır.

Hukukun Üstünlüğü ve Bağımsızlığı Sorunu

Hukukun üstünlüğü ve bağımsızlığı ilkesi çiğnenmektedir. Ülkemizde hukuk ne yazık ki iktidarın kontrolünde ve keyfiyetindedir. Ayrıca vatandaşın en temel hakkı olan ifade özgürlüğü kısıtlanmıştır. Haklı olarak yapılan muhalefetler dahi ihanet olarak değerlendirmektedir. Muhalefet edildiğinde, muhalefet edenler ya FETÖ’cü ilan ediliyor yahut HDPKK-CHPKK ilan ediliyor. Millet bu suretle kutuplaştırılıyor.

Nepotizm Sorunu

Emanet ehline teslim edilmiyor. İşinin ehli olanlar gerekli yerlere atanmıyor, bunun yerine devleti yönetenler kendi akrabalarını, yandaşlarını, çevrelerini bütün görevlere atıyorlar. Yani ciddi bir Nepotizm sorunu yaşanmaktadır. Emanet yani iş ehlinde olmayıncada Ülke ekonomisi güvenilir olmuyor. Kimse güvenilir ve emin ellerde olmayan bir ülkenin ekonomisine yatırım yapmak istemez. Yabancı yatırımcıda kaçar gider.

Kamu İsrafı

Devletin itibarından tasarruf olmaz diyerek israfın ve şatafatın içinde yaşayarak devletin üzerinde ciddi bir mali yük olunuyor. Üstelik bu şatafat içerisinde yaşayanlar, milletin halini kendi halleri gibi zannedip fakirlik olmadığını iddia edebiliyorlar. Halbuki neredeyse her gün ülkede bir ailenin ocağı sönüyor. Maddi imkanların yetersizliğinden, işsizlikten, aşırı borçlanmaktan, gelecekten umudu kesmekten dolayı sürekli intihar haberleri duyuluyor. Birde duyulmayanlar var! Devleti lüks ve şatafat içinde itibardan zerrece tasarruf etmeden yönetenler, bunları görmek istemiyorlar. Halkında bunları görmesini istemiyorlar.

Doların yükselmesinde başlıca sebepler bunlar olmakla beraber saymakla bitmez! Bu sebeplerin hepsini ayrı başlıklar altında detaylıca değerlendirmek mümkündür. Bu sebeplerin hepsini incelediğimiz zaman açıkça ülke ekonomisinin kötü yönetildiği ortaya çıkmaktadır. O halde bu hataların düzeltilmesi ve doğru şekilde ülke ekonomisinin yönetilmesi için gerekli adımlar atmak yerine, neden ekonominin kötü olduğunu haklı olarak eleştiren ve muhalefet eden insanlara vatan haini muamelesi yapılıyor?

Hain Kim?

O halde bende sorarım; ülke ekonomisini bu hale getirenler ve ellerindeki yetkileri makamları kullanmak suretiyle itibarlarından zerrece tasarruf etmeyenler; kendilerini, akrabalarını, yandaşlarını; ellerindeki mevki ve makamların vermiş olduğu güç ve nüfusu kullanmak suretiyle  multi zengin edenler mi hain, yoksa ekonominin kasıtlı olarak bu şekilde kötü yönetilmesine muhalefet edip eleştirenler mi hain?

Sorunlar dillendirildiğinde eleştiren ve muhalefet eden insanları FETÖ’cü ve vatan haini yaftalamasıyla susturmaya çalışmakla olmuyor. Dış güçler, Faiz Lobisi, Milli Mücadele gibi söylemlerle oluşturulan propaganda teknikleriyle insanların aklıyla alay etmekle olmuyor. Dolar 20 TL’de olsa biz bu ekonomi mücadelesinde Reis’in yanındayız demekle olmuyor.

Türkiye ekonomi savaşı içinde değildir. Kötü ekonomik politikalarının oluşturduğu cenderenin içindedir. Bunu idrak etmek lazımdır. AKP ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ise bu gerçekle yüzleşmekten kaçmaktadır.

Yazan - Yavuz Şahin

Yavuz Şahin
Bir şeyi bilmek ve istemek başka, onu hayata geçirmek başka şeydir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir