Kanal İstanbul Projesiyle ekonomi uçacak mı? Öyle bir algı oluşturuluyor ki, sanki ekonomi uçacak, Almanya kıskançlık krizine girecek, ABD ise tımarhanelik olacak. Dünya’nın süper gücü olacağız! Başlıların başını indireceğiz, dizlilere diz çöktüreceğiz. Ancak bunların hepsi hayal alamedir.
Bu makalemde, Kanal İstanbul’un ekonomi için neden felaket olacağını, ekonominin neden uçmayacağını, bilakis neden ekonomiye bu proje ile son darbenin vurulmuş olacağını anlatacağım.
Yap İşlet Devret Projesi
Kanal İstanbul, Türkiye ekonomisi için gerçek anlamda bir felaket olacaktır. Bunun sebebi ise Kanal İstanbul’un yapılması değildir. Kanal İstanbul’un, 20 yıldır yapılan diğer bütün yollar, köprüler, havalimanları, demiryolları, hastaneler… gibi yap-işlet-devret politikalarıyla yapılmasıdır.
Biz projelere karşı çıktığımız zaman Ak Troller zannediyorlar ki, biz Türkiye’nin kalkınmasını istemeyen vatan hainleriyiz! Hayır biz bu projelerin neredeyse hiçbirisine karşı değiliz, projelerin yapılma yöntemine karşıyız. Yani yap-işlet-devret politikalarına karşıyız. Yoksa şimdiye kadar yapılan köprüler, yollar, demiryolları, havalimanları, hastaneler… eğer devletin kendi bütçesiyle yapılmak suretiyle kamusal olmuş olsaydı, biz bu projelerin hiçbirisine karşı çıkmazdık.
Halbuki bizlere yerli ve milli diye yutturulan bu projelerin hepsi ya yabancılar tarafından yapıldı ya yerli işbirlikçileri olan beşli rant çetesi tarafından yapıldı. Bazıları hariç her biri ortalama en az 25 sene yabancılar ve beşli rant çetesi tarafından işletilecek.
Üstüne yap-işlet-devret projelerinde yapılan anlaşmalarda bir şirketlere yıllık gelir garantileri veriliyor. Eğer şirket işlettiği yıllarda kendisine garanti edilen geliri kazanamazsa, bunu devlet kendi hazinesinden o şirkete ödüyor.
Yani yap-işlet-devret ile ihaleyi alanlar için risk sıfır! Halbuki ticaret ve yatırım, kendi içinde riskleri barındırması gerekmez mi? O zaman ben ihaleyi alayım yapayım. Nasıl olsa kesin garanti bir minimum kazancım var! En önemlisi ise bu minimum kazanç bile benim ve yedi sülalemin ihyası için yetecek seviyede yüksek! Bu saçmalık Türkiye ekonomisinin ciddi bir şekilde belini bükmektedir.
Kanal İstanbul Yap İşlet Devret Yöntemiyle Yapılacaktır
Kanal İstanbul, çok ciddi maliyeti olan bir projedir. Ulaştırma Bakanı tarafından yapılan bir açıklamaya göre 15 Milyar Dolarlık bir maliyeti olacağından söz ediliyor. Ancak söylenen bu maliyet oldukça düşüktür. Yani çok daha fazla maliyeti olacaktır. Yap İşlet Devret olarak bu projeyi gerçekleştirecek olan şirket ise maliyetin en az onlarca kat üzerinde gelir kazanması garanti edilmeli ki projenin ihalesini almayı kabul etsin.
Örnek olarak Yavuz Sultan Selim Köprüsü olan 3. Köprünün ve Osman Gazi Köprüsünün yapım maliyeti 6 Milyar TL’dir. Ama şimdiden devlet garanti ettiği ücreti şirket kazanamadığı için şirkete ödeyerek 13 Milyar TL zarara uğramıştır. Yani birkaç yılda şimdiden 2 kat daha fazla parayı bu şirketler, devletten tahsil etmişlerdir. Köprülerin işletme süreleri ise birisinin 3, diğerinin 14 yıldır. Ama 3 ve 14 yıl bittikten sonrada bu işletme özel şirketten alınmamaktadır.
Yani 14 yılın sonunda bu köprüleri yapan şirketler onlarca kat kâr elde etmiş olacaklar. Bu kârın çoğunluğu ise devletin kasasından çıkmaktadır. Yani bu köprüler devlete bir yük olarak binmiştir. Bu yük öyle bir yük ki… köprülerin maliyetinin bile katlarca daha fazla üzerinde! “O halde yap-işlet-devret projesiyle devletin kasasından beş kuruş para çıkmadan bu projeler yapılıyor!” Diye kim ahkam kesebilir? Ama iktidar kesiyor!
Üstelik sözleşmeler bittikten sonra işletmelerin hiçbirisi kamu malı olmayacaktır. Çünkü iktidarın bir diğer politikası da özelleştirmedir. Bu şirketler özelleştirme adı altında yabancı büyük şirketlere ve yerli işbirlikçileri olan beşli rant çetesine peşkeş çekilmeye devam edecektir. Üstelik yıllık minimum gelir garantisi de devam edecektir. Yani bu projeler, devlete ve millete yük olmaya devam edecektir.
Türkiye Ekonomisini Yıkacak Olan Proje Kanal İstanbul
Peki daha büyük bir yük olan Kanal İstanbul Projesi için ne düşünmeliyiz? Endişelenmekte haksız mıyız? Kanal İstanbul Projesinde de tıpkı köprülerde olduğu gibi yapıp işleten şirketlere garanti edilen geliri o şirketler kazanamazsa ne olacak? Devlet garanti ettiği için farkı hazineden ödeyecek!
İşte bu da Türkiye ekonomisi için bir felaket demek olacaktır. Ülke ekonomisinin bunu kaldırabileceğini hiç sanmadığım gibi, Allah korusun eğer Türkiye Cumhuriyeti Devleti yıkılacak olursa sebebi olsa olsa bu Kanal İstanbul Projesi olabilir diye düşünüyorum. Sebebi ise Kanal İstanbul Projesinin yapılması değil, bu projenin yap-işlet-devret modeliyle yapılmasıdır.
Kısacası Türkiye ekonomisi, Kanal İstanbul Projesi ile uçuşa geçmeyecektir! Bilakis yok olup gidecektir! Şu anda ülke ekonomisi zaten içler acısı durumdadır. 500 Milyar Dolar civarında faizli dış borç var ve bu borcu ödeyebilmek için millete vergi üstüne vergi bindirimi yapılmaktadır.
Cari açık artmakta ve bu cari açık artışını azaltmak için vergi üstüne vergi bindirimi yapılmaktadır. İktidarın özelleştirme ve yap-işlet-devret politikaları yüzünden, devletin vergiden ve vatandaşa sürekli kesilen cezalardan başka neredeyse hiçbir geliri kalmamıştır.
Merkez Bankası esasında – (eksi) 30 Milyar Dolar civarında iken, yapılan Swap anlaşmaları ve ödünç alınan dövizlerle sanki doluymuş gibi gösterilerek millet aldatılmakta ve milletin aklıyla alay edilmektedir. Döviz çok ciddi şekilde yükselerek Türk Lirasını ezip geçmiştir ve muhtemelen yakın gelecekte TL’nin değeri pul kadar olacaktır. Devletin ekonomisinin orta direği olan esnaf ise eriyip gitmektedir. Ekonominin bütün ipleri Büyük zenginlerin eline verilmiştir ve devlet içinde hiç şüphesiz artık sadece bu büyük zenginlerin borusu ötmektedir.
Hâl böyle iken hiç kimse benim Kanal İstanbul Projesini desteklememi beklemesin! Kanal İstanbul bir ihtiyaç mıdır? Evet bir ihtiyaçtır. Buna itirazım yok! Bir takım risklerine karşı önlemler alınarak yapıldığı sürece bir sıkıntı yok. Ama bu kanalı yapmak için Türkiye doğru bir zamanda değil!
Zaten yapılması istenen yap-işlet-devret modeli de doğru bir model değil! Devlet hangi projeyi yaparsa yapsın, ya hiç yapmamalıdır ya da kendi bütçesiyle ve kaynaklarıyla yapmalıdır. Ülke ekonominin bugün bu halde olmasının en önemli sebeplerinden biriside özelleştirme ve yap-işlet-devret projeleridir!
Kanal İstanbul Projesi ile birde İstanbul, küresel finans ve ticaret merkezi haline getirilmek istenmektedir. Bu konuda da bir makale yazdım. İstanbul Küresel Finans ve Ticaret Merkezlerinden Biri Olabilir mi? Başlıklı makalemi, başlığa tıklayarak okuyabilirsiniz.