Kudüs Ne Zaman Özgür Olur? Theodor Herzl liderliğinde 1898 tarihinde İsviçre Basel’de İlk Dünya Siyonist Kongresi toplanmıştır. Bu kongre ile, Yahudilerin Filistin topraklarına yerleşmesi ve orada İsrail Devleti kurulması kararı alınmıştır. Önlerindeki en büyük engel ise Osmanlı İmparatorluğu ve Sultan İkinci Abdülhamid Han’dır. İngilizlerin desteği ile, İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin Sultan İkinci Abdülhamid Han’ı tahttan indirmesiyle önlerindeki en büyük engel kaldırılmıştır. 1914 tarihinde Birinci Dünya Savaşı patlayınca, Osmanlı’da bu savaşa dahil olmuştur. Bu savaş Osmanlı’nın sonu olmuştur. Ortadoğu’da ve Filistin Cephesinde İngilizler, Osmanlı’yı ağır mağlubiyete uğratmıştır.
Osmanlı’nın Ortadoğu’daki hükmü bitince, İngilizler Ortadoğu topraklarını Şerif Hüseyin ve oğullarına bölüştürmüştür. Filistin Topraklarını ise daha evvel söz verdikleri Yahudilere bırakmıştır. Bunun üzerine Siyonistler, “halksız vatana vatansız halk” sloganıyla Dünya genelinde Yahudileri Filistin’e toplamak için çalışmalara başlamıştır. Güçsüz ve fakir Yahudiler, Filistin topraklarına göç ederken, güçlü ve zengin Yahudiler Avrupa’daki düzenlerini bozmak istememişlerdir. Ayrıca Arapların saldırılarındanda korkmaktadırlar.
O sıralarda Almanya’da Yahudi karşıtı olan Adolf Hitler liderliğindeki Nazi Partisini Siyonistler desteklemişler. Amaçları Adolf Hitler’i Yahudilere karşı kışkırtmak ve Yahudileri Filistin’e göç etmeye mecbur etmekti. Nitekim öylede oldu. Siyonist Hagana Cemiyeti, Hitleri kışkırtmak için Hamburg’ta bir Alman köyünü basıp yüzlerce Almanı aşikar bir şekilde katletti. Bunun üzerine öfkelenen Hitler, Yahudilere katliam yapmak için harekete geçti ve yüz binlerce Yahudiyi öldürdü (Bazı kaynaklar çok daha az Yahudiyi öldürdüğünü yazmaktadır). Hitler’in katliamlarından ve Avrupa’da hortlayan Yahudi aleyhtarlığından dolayı Yahudiler, Hagana Cemiyetinin propagandalarıyla akın akın Filistin’e göç ettiler. Göç eden her Yahudiye geniş araziler ve 50 bin Mark hibe vaad edildi.
1948 tarihinde ise Yahudi Milli Konseyi toplanıp İsrail Devleti’nin kuruluşunu ilan etti. Yahudilerin, Filistin’e ilk ayak basmalarından itibaren Kudüs’te ve Filistin’de, kan ve göz yaşı eksik olmamaktadır. İsrail ise adım adım hedeflerine yaklaşmakta, Filistin’i ve Kudüs’ü tam kontrol altına almaya çalışmaktadır. Zaten Filistin ve Kudüs, büyük oranda İsrail’in kontrolündedir.
Müslümanlar Yahudileri Yok Edecek mi?
Peygamber Efendimiz (aleyhisselâtüvesselam), bir hadisi şerifinde aynen şu şekilde buyurmaktadır:
“Müslümanlarla Yahudiler harp etmedikçe Kıyamet kopmayacaktır. O harpte Müslümanlar galip gelerek Yahudileri öldürecekler. Öyle ki Yahudi taşın ve ağacın arkasına saklanacak taş ve ağaç: ‘Ey Müslüman! Ey Allah’ın kulu! Şu arkamdaki Yahudidir. Hemen gel öldür onu!’ Diye haber verecektir. Sadece Gargat Ağacı müstesna. Çünkü Yahudilerin ağaçlarındandır.” (Müslim, Fiten: 82)
Peygamber Efendimiz (aleyhisselâtüvesselam), Muhammedül Emin’dir. Onun dediklerinden daha doğru kimin dedikleri olabilir? O’nun hangi söylediği yalan çıktı? Bunu Yahudiler, Müslümanların birçoklarından bile daha iyi biliyorlar. Ama onlar bilerek inkar ediyorlar. Bu savaşın sonu, şartlar her ne kadar onların lehine gözüküyor olsa bile Müslümanların zaferiyle bitecektir. Bugün karşımızda her ne kadar bir cendere görüyor olsakta, Hazreti Allah’ın ve Rasulullah’ın vaadi haktır!
Yahudilerin İnancı
Dünya genelinde terörizm denildiği zaman ne yazık ki İslam dini terörizm ile özdeşleştirilmeye çalışılmaktadırlar. Dünya’da Müslümanlar teröristtir algısı oluşturulmaya çalışılmaktadır. Özellikle Batı Dünyasında! Irkçılık denildiği zaman ise Alman Irkçılığı, Türk Irkçılığı, İngiliz Irkçılığı, Rus Irkçılığı… gelir insanın aklına! Kelime anlamı barış olan bir dinin terörizmle özdeşleştirilmeye çalışılması kadar aceb-ül acayip ne olabilir? Ancak inanç esasları, inandıkları kitabın emirleri açıkça ortada olduğu halde terörizmle ve ırkçılıkla özdeşleştirilmeyen bir millet var. Tabiki Yahudilerden bahsediyorum. Buyrun Yahudilerin inandıkları Muhharref Tevrat hangi inanç metinlerini (onlara göre ayet) yazmaktadır görelim:
“O gün Tanrı Avram’la anlaşma yaparak ona şöyle dedi: ‘Mısır Irmağından, Büyük Fırat Irmağına kadar uzanan bu toprakları senin soyuna vereceğim.” (Tekvin, 15. Bab – Muharref Tevrat)
“Siz Tanrının oğullarısınız. Sen mukaddes bir kavimsin ve Tanrı, bütün kavimlerden üstün olarak, kendine has bir kavim olmak üzere seni seçti.” (Tesniye, 14/2 – Muharref Tevrat)
“Ve Tanrının sana teslim edilen yedi kavmi yok edeceksin. Gözün onlara acımayacak.” (Tesniye, 7/16 – Muharref Tevrat)
Bu emirler ve vaatler, Yahudilerin (İsrailoğullarının) inanmış oldukları Muharref Tevrat‘ın metinleridir. Kim terörist ve ırkçı, siz kendiniz karar veriniz!
Kuran’ın Bahsettiği Müslümanlar Gelsin O Zaman Düşünürüz
1986 yılında gazeteciler, o dönemin İsrail Başbakanı olan Şimon Perez’e sorarlar:
“İsrail’i kurdunuz ama Kuran-ı Kerim, sizin devletinizin yıkılacağından bahsediyor?”
Şimon Perez’in verdiği cevap manidar ve bir o kadarda ibretliktir!
“Bizim devletimizi yıkacak, Kuran’ın bahsettiği Müslümanlar gelsin o zaman düşünürüz!”
Kudüs ne zaman özgür olur? sorusunun cevabı bu ibretlik röportajda saklıdır. Kuran-ı Kerim’in bahsettiği o Müslümanlar geldiği zaman, küffar düzenini devam ettiremez ve İsrail’de varlığını devam ettiremez. Yahudiler bu topraklarda barınamaz. Kimbilir yukarıdaki hadis-i şerifin bahsettiği Müslüman-Yahudi savaşı gerçekleşir ve Yahudiler, toplandıkları yerde helak olurlar. Kimbilir bizim şer olarak gördüğümüz Yahudilerin, Filistin’de toplanıp devlet kurması, belkide aslında onlar için şerdir. Nitekim Neturei Karta Yahudileri, Filistin’de bir Yahudi devletinin kurulmuş olmasına şiddetle karşı çıkmaktadırlar. Gerekçeleri ise, orada bütün Yahudiler olarak toplandıktan sonra Müslümanların gelip Yahudileri ortadan kaldırması tehlikesidir. Müslim’den rivayet edilen yukarıda zikrettiğim hadis-i şeriften aslında Yahudiler çok korkmaktadırlar.
İslam’ın En Üstün Zirvesi
İslam’ın en üstün zirvesi Allah yolunda cihaddır. Nitekim Muaz bin Cebel’den (radıyallahü anha) rivayet olunan bir hadisi şerifte Peygamber Efendimiz (aleyhisselâtüvesselam) şöyle buyurdular:
“İslam’ın en üstün zirvesi Allah yolunda cihaddır. Allah yolunda cihada ise, ancak Müslümanların en faziletlileri nail olur.”
Üzerinde tefekkür edilmesi gereken bir hadisi şerif öyle değil mi? Kudüs ne zaman özgür olur? Sorusunun cevabıdır aynı zamanda bu hadisi şerif. Hatta sadece Kudüs değil, bütün İslam Dünyasının kurtuluşunun cevabı bu hadis-i şeriftedir.
Bizim zilletten kurtulmamız için faziletli Müslümanlar olmamız lazımdır. Allahın ipine sımsıkı sarılmamız lazımdır. Peygamber Efendimizin (aleyhisselâtüvesselam) veda hutbesinde bizlere emanet ettiği iki şeye sımsıkı sarılmamız lazım!
Peki Peygamber Efendimiz (aleyhisselâtüvesselam) veda hutbesinde Ümmet-i Muhammed’e hangi iki şeyi emanet etti?
Kuran-ı Kerim ve Sünnet-i Seniyye’yi emanet etti! Biz Müslümanlara düşen ise bu emanetlere sımsıkı sarılmak ve bu emanetlerin ışığında faziletli Müslümanlar olmaktır. Biz ne zaman faziletli Müslümanlar oluruz, o zaman cihad etmekle şerefleniriz! O zaman bütün esaretlerden kurtuluruz! O zaman Kudüs özgür olur!