Yobaz Kimdir?

Yobaz Kimdir? Sorusuna bu yazımda kısaca cevap vermeye çalışacağım. Bugün yobaz denildiği zaman milletin ekseri kahirinin aklına; Atatürkçü düşüncelere karşı gelen, Hilafeti ve Şeriatı destekleyen, İslamcı ve muhafazakar kesim diye tarif edilen insanlar gelmektedir. Ancak Yobaz Kimdir? Sorusunun cevabı bu değildir. İnsanların farklı görüşlere sahip olması, farklı inançlara sahip olması ayrıdır, kendi görüşlerini başkalarına cebren kabul ettirmeye çalışması ve kendinden farklı düşünen insanların fikirlerine saygı göstermemesi ayrıdır!

Yobaz Ne Demektir?

Yobaz kimdir? Sorusunun cevabını bulmadan evvel, Yobaz ne demektir? Sorunu cevaplamak lazımdır. Eğer yobaz kelimesinin anlamı idrak edilirse, asıl yobazların kimler olduğu daha iyi idrak edilecektir.

Google arama motoruna “Yobaz ne demek” diye yazdığımız zaman, Yobaz kelimesinin iki anlamı çıkmaktadır.

Din konusunda başkalarına baskı yapmaya yönelen, dinsel bağnazlığı aşırılığa vardıran kimsedir.
Bir inanca, bir düşünceye körü körüne, aşırı ölçüde bağlı olan, hoşgörüden yoksun kimsedir.

Görüldüğü gibi Yobaz kelimesinin sözlükteki anlamı gayet barizdir! Yobaz kelimesinin anlamına açıklık getirdikten sonra buyrun Yobaz Kimdir? Sorunu cevaplayalım!

Atatürkçüler mi Yoksa İslamcılar mı Yobazdır?

Atatürkçü (Kemalist) kesim demektedir ki, İslamcı ve Şeriatçı düşünceye sahip olan kimseler yobazdır. Neden yobaz olduklarını sormadan evvel, yobaz kelimesinin tanımını yapmalarını kendilerinden rica ediyorum. Yobaz demek, yukarıda da yazdığım gibi bir düşünceye ve inanca körü körüne bağlı olmak, kendi düşünlerini cebren başkalarına empoze etmeye çalışmak ve başkalarının inançlarıyla düşüncelerine saygı göstermemektir. Tarihen sabittir ki bu tanıma en uygun Yobaz kesim Kemalistlerdir!

Çünkü Kemalist, yani Mustafa Kemal (Atatürk!)’e tapan kesim, Müslümanları bir böcek gibi görmektedir. Onların görüşlerini gericilik olarak düşünmektedir. Oysaki İslam, bir görüş veya düşünce değil, dindir! Allah katında tek din İslam’dır! İki Cihan Perveri Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed (aleyhisselâtüvesselam) son peygamberdir ve onun tebliğ ettiği İslam dini tek geçerli dindir. Hazreti Allah’ın bizlere gönderdiği Kuran-ı Kerim ise son Allah’ın kelamıdır ve kıyamete kadar geçerlidir! Dolayısıyla İslam dininin hükümleride Kıyamet’e kadar geçerlidir. Bu sebepten İslam dini asla çağın gerisinde kalamaz! Hatta İslam, çağları değiştirir!

Tarihen sabittir ki İslam ve Müslümanlar, İslam’ın kudretiyle çağ açıp çağ kapamışlardır! Biz İslam’ı doğru ve salih şekilde yaşadığımız zaman kudret sahibi olduk! Ne zaman ki İslam’dan kendimizi uzaklaştırdık, işte o zaman zelil olduk. Yani Müslümanlar asla gerici değildirler! Biz Müslümanların geride kalmasının tek sebebi ise, Kemalizm gibi düşüncelerin biz Müslümanları asıl kudret ve ilham kaynağımız olan İslam dininden uzaklaştırmasıdır. Yani eğer biz hakkıyla Müslüman olmamızın gerekliliklerini yerine getirirsek, o zaman asla geride kalmamış oluruz. İslam’ı hakkıyla tatbik edersek güç ve kudret sahibi oluruz. Altın çağlarımızı yaşarız!

Bizim inancımızın en önemli esaslarından birisi; “Bir günü önceki güne eşit olan ziyandadır!”

Bir Müslüman sürekli olarak madden ve manen gelişime açık olmalıdır. Yine bir Müslümanın ölçüsü; hiç ölmeyecekmiş gibi bu Dünya için çalışmak, her an ölecekmiş gibi ahiret için çalışmaktır!

Eğer hakikatı arayan bir insan; İslam dinini doğru bir şekilde öğrenir ve en önemlisi idrak ederse, o zaman zaten Müslüman olmasıda kaçınılmaz olacaktır. Bugün Müslümanlarda var olan bir takım kusurlar sebebiyle İslam kötülenemez! Dünya’da bugün İslam dinini, yani Allah’ın Şeriatını gerçekten tatbik eden bir ülke yoktur. Tarihen sabittir ki, Müslümanlar ne zaman Allah’ın Şeriatını tatbik etseler kudret ve refah sahibi olmuşlardır. Ne zaman ki Allah’ın Şeriatından yüz çevrilse zelil olmuşlardır!

Kemalistlere baktığımız zaman İslam dinini yakînen biliyorlarmış edâsında tavırlarla Müslümanlığı ve Şeriatı kötülüyorlar ve gericilik olarak yaftalıyorlar. Kendi bozuk görüşleri çürütülünce ise sıkıştıkları yerde “Bizde Müslümanız İslam dinine değil Müslümanlara karşı gerici diyoruz.” Diyorlar! Öncelikle kendilerini dürüstlüğe davet ediyorum. Yani Müslüman olmadığınızı ve kalbinizde Haçlılardan bile daha katı İslam nefreti olduğunu itiraf etmeye davet ediyorum. Ancak itiraf etmezler!

Bir düşünce sistemi düşünün! Kendisi gibi düşünmeyen insanları vatan haini olarak görecektir ve kendisi gibi düşünmeyen insanların hamam böceği gibi gereksiz varlıklar olduğunu düşünecektir! Yine aynı düşünce sistemi, kendisi gibi düşünmeyenlerin bir şekilde cebren kendisi gibi düşünmesini sağlamalıdır veya hamam böcekleri gibi yok edilmelidir! Şeklinde düşünmektedir. Yine tüm bunlara rağmen onlar Yobaz olmayacaklar ama onların tüm bu nefretlerine karşı sabreden ve müsamaha gösteren, onlara hoşgörü ve ikna yoluyla doğruyu anlatıp yanlıştan men etmeye çalışan Müslüman kesimi Yobaz ve Gerici ilan edecekler!

Eğer Müslümanlar Yobaz olsalardı, Yobaz ve Gerici dedikleri Osmanlı İmparatorluğu altı asır boyunca üç kıta, yedi deniz ve yetmiş iki millete hükmetti! Tebasından olan her milleti adaletle ve hoşgörüyle idare etti! İmkanı ve kudreti olduğu halde hiçbir Gayri Müslim’i cebren Müslüman yapmakla uğraşmadı! Çünkü İslam dininin en önemli esaslarından biriside Adalet ve Hoşgörüdür! Ama Kemalistlere baktığımız zaman ellerinde güç ve imkan varken milleti zorla Kemalist yapmakla uğraştıkları ve kendileriyle aynı düşüncelere sahip olmayan, kendilerine muhalefet eden insanlara zulüm yaptıkları, sayısız tarihi vesikalarla sabittir! Türkiye tarihi baştan aşağı bunlarla doludur!

Hazreti Allah’ın dini olan Din-i Celil-i İslam bile bugün halen tartışılırken, Fahri Kainat Efendimiz’in (Aleyhisselâtüvesselam) hadisi şerifleri ve sünnet-i seniyyesi bile bugün halen tartışılırken; Atatürk ilke ve inkılapları hiçbir şekilde tartışılamıyor! Tartışanlara ise direk olarak vatan haini, hamam böceği, yobaz ve gerici gibi yaftalamalar yapılıyor!

Yazıyı fazla uzatmayacağım! Söylenecek çok söz, yazılacak çok şey var! Yobaz Kimdir? Bunun cevabını siz değerli okuyucularımıza bırakıyorum.

Hazreti Allah; Ümmeti Muhammed’e hakkı hak olarak görmeyi, batılı ise batıl olarak görmeyi ve Hakkın üzerinde sabit olmayı nasip eylesin! Allah’a emanet olunuz!

Yazan - Yavuz Şahin

Yavuz Şahin
Bir şeyi bilmek ve istemek başka, onu hayata geçirmek başka şeydir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir