Küreselcilerin Sonu Nasıl Gelecek? Elbette inanıyoruzki, Allah tuzak kuranların en hayırlısıdır! Çünkü Allah, Enfâl Suresinin 30. Ayetinde öyle buyuruyor. Hal böyleyken, Allah düşmanı bir takım elit azınlık olarak işaret edilen kimselerin tuzaklarından ne diye endişe ediyoruz? Onları neden çok güçlü zannediyoruz? Allah, Nisa Suresi, 76. Ayetinde şöyle buyuruyor:
“İman edenler Allah yolunda savaşırlar, inanmayanlar ise bâtıl dava uğrunda savaşırlar. Şu halde şeytanın dostlarına karşı savaşın. Şüphe yok ki şeytanın planı (tuzağı) daima zayıftır.”
Allah, plan (tuzak) kurucuların en hayırlısı ve en üstünü ise, şeytanın tuzakları da daima zayıf ise, o halde neden yeise kapılıyoruz? Bize düşen, Allah ve Resulünün ipine sımsıkı sarılmaktır. Çünkü şeytanın dostlarının yardımcıları yoktur. Allah kendi yolunda olanlara yardım eder. Allah, Ankebût Suresi, 41. Ayetinde şöyle buyuruyor:
“Allah’tan başka varlıkların korumasına sığınanların durumu, örümceğin durumuna benzer. Örümcek, ağını kendine bir yuva edinir, ama yuvaların en çürüğü de örümceğin yuvasıdır. Keşke bilselerdi!”
Eğer ki Müslümanlar Allah’a sığınırlarsa, hiç şüphesiz ki Allah’ın yardımıyla şeytanın ve ona itaat edenlerin zayıf tuzaklarından muhafaza olurlar. Ancak Müslümanlar Allah’tan yüz çevirirlerse, o zaman şeytanın ve ona itaat edenlerin zayıf tuzaklarına düşerler. Müslümanlar, madden ve manen gelecek her türlü tehlikeye karşı ancak Allah’tan yardım istemelidirler. Çünkü Allah, Nisâ Suresinin 45. Ayetinde şöyle buyuruyor:
“Allah düşmanlarınızı daha iyi bilir. Gerçek bir dost olarak Allah yeter, bir yardımcı olarak da Allah kâfidir.”
Resulullah Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) veda hutbesinde Ümmet-i Muhammed’e iki şeyi emanet etmiştir. Bunlar, Kuran-ı Kerim ve Sünnet-i Seniyye‘dir. Kim bu iki emaneti muhafaza eder ve bu iki emaneti kendine rehber edinirse o kul Allah’ın izniyle delalete düşmez! Allah her daim dost ve yardımcı olarak o kula yeter. Şeytanın ve ona itaat edenlerin zayıf tuzakları o kula işlemez!
Küreselcilerin Amacı Nedir?
Küreselcilerin Sonu Nasıl Gelecek? Sorusunun cevabı için evvela amaçlarının ne olduğunu bilmemiz lazımdır. Amaçlarını kısaca Dijital İşgal ve Transhümanizm olarak özetleyebiliriz. Küreselcilerin amaçlarını delilleriyle ve herkesin idrak edebileceği şekilde anlatan, Tarihçi Serhat ARVAS tarafından yazılan ve Kudemâ Yayınevi tarafından basılan “Dijital İşgal ve Transhümanizm” isimli kitabı mutlaka satın alıp okumanızı tavsiye ediyorum.
Dijital İşgal ve Transhümanizm isimli eseri, Kitap Yurdu sitesinden satın almak için ➡️ LİNKE tıklayabilirsiniz.
Küreselcilerin amaçları kısaca, bilim ve teknolojinin gücünü kullanarak insanlar üzerinde mutlak bir hakimiyet kurmaktır. Bilim ve teknolojinin gücüyle tanrılıklarını ilan etmek ve bütün insanları kendilerine hizmet eden köleler haline getirmektir.
Dünyada 8 milyar civarında insan olduğunu ve bu kadar insanı yönetmenin, kontrol altında tutmanın zor olduğunu savunuyorlar. Ayrıca gelişen teknoloji ile insana olan ihtiyacında her geçen gün azaldığını düşünüyorlar. Bu sebeplerden dolayı da İnsan nüfusunun 500 milyona kadar azaltılması gerektiğini düşünüyorlar. Bu 500 milyon insanın bir kısmı seçilmiş elit olacakken, kalan kısmında bir koyundan farkı kalmayacak. Bugünün insanlarıyla aralarındaki tek ortak nokta nefes alıp vermeleri olacaktır.
Ancak insanların büyük çoğunluğu ne yazık ki bilim ve teknolojinin, bir takım şeytanilerin elinde ne korkunç bir silaha dönüştüğünü göremiyorlar. Kendilerine sunulan (pazarlanan) sahte dünyaya kanıyorlar o sahte dünyada gaflet içinde yaşıyorlar.
Küreselcilerin bugünkü gerçekleştirmeye çalıştıkları amaçlarına baktığımız zaman, Bakara Suresi, 205. Ayet-i Kerime onların amaçlarına ne de açık işaret ediyor:
“Hâkimiyeti ele aldığında ise ülkede bozgunculuk çıkarıp ürünleri ve nesilleri yok etmeye çalışır. Allah bozgunculuğu sevmez.” (205)
Küreselcilerin amacını kısaca Dijital İşgal ve Transhümanizm olarak belirtmiştik. Onlar bilim ve teknolojinin gücünü kullanarak ekinleri ve nesilleri ifsat etmeye, yani bozmaya çalışıyorlar. Elde ettikleri teknoloji ve tekniklerle bu konuda epey mesafe de kat ettiler!
İslamın Zirvesi Cihad Kurtuluştur
Peki bilim ve teknolojinin gücünü kullanarak tanrılık vasfına bürünmeye çalışan, ekinleri ve nesilleri ifsat eden, Dijital İşgal ve Transhümanizm gayesine ulaşmaya çalışan bu Küreselcilerin Sonu Nasıl Gelecek? Onların sonu ancak Müslümanların, Allahın ipi olan Kuran-ı Kerim‘e ve Resulullah Efendimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) Sünnet-i Seniyye‘sine sımsıkı sarılıp cihad etmesiyle gelebilir. Allah-ü Zülcelal Hazretleri Tevbe Suresi 14. Ayet-i Kerimesinde şöyle buyuruyor:
“Onlarla savaşınki Allah sizin ellerinizle onları cezalandırsın. Onları rezil rüsva etsin. Onlara karşı size yardım ve zafer ihsan buyursun. Baskı ve zulüm altında inleyen Mümin toplulukların gönüllerini ferahlatsın.”
Resulullah Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) bir hadis-i şerifinde şöyle buyuruyor:
“Iyne yoluyla alışveriş yaptığınız, öküzlerin kuyruğuna yapıştığınız, ziraatı tercih edip cihadı terk ettiğiniz zaman, Allah size öyle bir zillet musallat eder ki, dininize dönünceye kadar onu üzerinizden kaldırmaz.” (Ebû Dâvûd, Büyû, 54/3462)
Eğer ki dinimize bağlı olur ve bağlı olduğumuz dinimiz için cihad edersek, Allah bize izzet ve heybet verir. Eğer ki dinimize yüz çevirirsek ve cihadı terk edersek de, Allah bize zillet verir. O yüzden Küreselcilerin evvela neden bu derece güçlenip hem Müslümanların, hem tüm insanların başına büyük bela olduklarını idrak etmemiz gerekiyor.
Onlar, biz Müslümanların dinimize yüz çevirip cihadı terk etmemiz sebebiyle bugün meydanı boş buldular. Haddi aşıp tanrılıklarını ilan etmeye hazırlanıyorlar. Eğer biz dinimize tekrar dönersek ve cihad ibadetini ihya edersek, işte o zaman meydan boş kalmayacak ve Allah, cihad eden Müslümanların elleriyle onları zelil ve perişan edecek! Muâz bin Cebel’den (radıyallahü anha) rivayetle, Resulullah Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) bir hadis-i şerifinde şöyle buyuruyor:
“İslam’ın en üstün zirvesi Allah yolunda cihaddır. Allah yolunda cihada ise, Müslüman ancak en faziletlileri nail olur!”
Biz Müslümanlar evvela dinimizi en doğru şekilde öğrenip yaşayacağız. Terk ettiğimiz cihad ibadetini yeniden ifa edeceğiz. Zilletten kurtulup izzete kavuşmanın yolu budur. Meydanı boş bulup tanrılıklarını ilan etmeye hazırlanan Küreselcilerin sonunu getirmenin yolu budur.