Ayasofya İbadete Açılıyor!

Ayasofya İbadete Açılıyor!

Atalarımız demişki: “Bozuk saat bile günde iki kere doğruyu gösterir.” Hamd olsunki Ayasofya ibadete açılıyor! 10 Temmuz’da Türkiye tarihi ve Müslümanlar açısından çok mühim bir karar alındı. 1932 yılında, dönemin bakanlar kurulunun kararıyla müzeye çevrilen ve ibadetten mahrum bırakılan Ayasofya Cami, İnşallah yakın zaman içerisinde ibadete açılacaktır. İlk defa ciddi bir şekilde harekete geçildi ve Danıştay kararıyla 1932 yılındaki hukuksuz bakanlar  kurulu kararı iptal edildi.

Ancak ameller niyetlere göredir. O yüzden yapılan bir iş ne kadar büyük olursa olsun, yapan kişinin niyeti asla göz ardı edilmemelidir. Bendeniz ve nice kimseler, AKP’nin ve Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın Allah rızası için Ayasofya Camini ibadete açtığını düşünmüyoruz.

Ayasofya Cami Neden İbadete Açılıyor?

Herkesin malumu ki AKP son yıllarda ciddi derecede oy kaybı yaşamaktadır ve halk tarafından gün geçtikçe itibarı azalmaktadır. Bir sonraki seçimleri kaybetmesine ise neredeyse kesin gözüyle bakılmaktadır. İslami kesimler AKP’ye olan desteklerini birer birer çekmeye başladılar. Hâl böyle oluncada Erdoğan ve AKP doğal olarak oylarını artırmanın, halkın ve özellikle İslami kesimlerin ciddi şekilde desteklerini almanın yollarını aramaktadırlar.

Bu bir siyasi parti için, özellikle iktidarda olan bir siyasi parti için elbette gündemde olması gereken bir konudur. Zira oy kaybı yaşamalarının sebeplerini idrak edip, politikalarını ona göre şekillendirmeleri gerekmektedir. Aksi takdirde iktidarda kalmaları mümkün olamaz.

Ayasofya Cami’nin ibadete tekrar açılması, Müslüman kesimlerin en büyük hayallerinden biridir. Dolayısıyla Ayasofya Cami’ni ibadete açan bir siyasi lider, Müslüman kesimler tarafın büyük bir lider şeklinde algılanabilecektir. Yani Müslüman kesimler, Ayasofya Cami’ni ibadete açan bir siyasi lidere, mutlak surette itaat edilmesi gerektiğini düşünmeye başlayıp ona göre hareket edebileceklerdir.

Ancak iktidarımızın bu hamlesi Müslüman kesimler tarafından tam olarak istedikleri tepkiyi bulmadı. Zira iktidar elindeki en önemli koz olan Ayasofya Cami’ni ibadete açarak kaybolan oylarını fazlasıyla geri alma hesapları yaptılar diye düşünülüyor. Ancak bir çok İslami kesimde bu işi takdir ediyor. Zaten takdir edilmesi gereken bir iş. Bizde kendilerini takdir ediyoruz.

Burada şu ayrımı yapmamız gerekiyor. Ayasofya Cami’nin aslına döndürülmesi ve ibadete açılması milletimiz ve Müslüman Alemi için çok büyük bir gelişmedir. Batı Dünyasının, Rusya’nın, Yunanistan’ın ve Katoliklerin lideri Papa’nın vermiş olduğu tepkiler bizi sevindirmektedir. Onların hoşuna gitmeyecek hayırlı işler elbette takdire şayandır.

Ancak takdire şayan olan bir işi, iktidarı dönemince takdire şayan olmayan işleriyle gündeme gelen bir siyasi hareketin yapması; bizim onlar hakkında onların hesap ettiği gibi düşünmemizi sağlamıyor. Biz her şeyi tamamen iktidarın ellerinden gitmesinden korktukları için yaptıkları kanaatindeyiz. Eğer Allah rızası için yapsalardı, bugüne kadar Allahın gazabına sebep olacak işler icra etmezlerdi!

AKP İktidarı Döneminde Neler Yapıldı?

AKP İktidarı döneminde neler yapıldı? Bunlara kısaca göz atalım:

      • AKP iktidarı döneminde; hırsızlık, yolsuzluk, zina, cinayet, uyuşturucu… gibi her türlü melanet ve suç patlama yaşadı.
      • Buna karşılık dindarların ve beş vakit namaz kılanların sayısı ciddi oranda azaldı.
      • Dindarlar ve hatta Müslümanlar azalırken, yeni nesilde deizm ve ateizm patlaması patlak verdi!
      • Başörtü sorunu çözüldü diye yıllarca millete algı operasyonu yapıldı ama başörtü bir moda halini alırken İslama uygun tesettür sorunu ortaya çıktı.
      • Evlilikler azaldı, boşanmalar arttı.
      • İnsanların maddi ve manevi sıkıntıları arttı.
      • Kadın hakları adı altında kadın ırkçılığı dediğimiz batıdan ithal Feminizm fitnesi ülkemizde patlak verdi.
      • İstanbul Sözleşmesi kapsamında ailedeki dengeler altüst edildi ve nice yuvalar yıkıldı.
      • Ülkede gay, lezbiyen, travesti gibi eşcinsel akımların örgütlenilmesine müsaade edildi ve on binlerce yeni nesilin eşcinsel olmasına sebep olundu. Bunların neredeyse hepsi aynı zamanda deist ve ateist oldu.
      • Onbinlerce insanın eşcinsel olmasından daha acınası bir durum ise, eşcinsellik sapkınlığı Müslüman olduğu söylenen milletimiz tarafından normal karşılandı. Eşcinseller kamuoyunda ciddi güç haline gelirken, millet daha güçlü bir kamuoyu ile buna tepki göstermedi.
      • Faiz ve geçim sıkıntısı her eve daha önce emsali görülmemiş şekilde girdi. Devletin faize dayalı ekonomi sistemiyle dışarıdan aldığı yüksek faizli borçların yüküde hem bu neslin hem henüz dünyaya bile gelmemiş nesillerimiz üzerine bindirildi.
      • Fikir özgürlüğü, dinini yaşama özgürlüğü verildi ama bu özgürlükten en çok bidat fikirlere sahip kesimler ve sapkın görüşler istifade etti. Netice ise milyonların itikadı bozuldu. Gerçek İslam’ın yerini sayısız bidat ve fitne aldı. Dinimizi açık şekilde bozanlara karşı hiçbir tedbir alınmadı! Bilakis desteklendiler!
      • Ekonomi çok kötü yönetildi ve devletimizin en zayıf karnı haline getirildi.
      • Dış politika günü birlik kararlarla yönetildi ve diplomaside tamamen yalnız kaldık.
      • ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesinde bulunarak zaten İslam Dünyasına ihanet edildi.

Bu liste böyle uzar gider!

Biz sadece Ayasofya Cami’ni ibadete açtığı için kendisine inanıp destekleyecek kadar saf insanlar değiliz! Eğer yukarıda saydığım, saymadığım hatalar telafi edilirse ve ülkemiz adalet üzere yönetilirse, o zaman Ak Parti’yi destekleriz!

Yukarıda saydıklarım arasında İstanbul Sözleşmesi’nin bir hata olduğunu AKP ne mutlu ki kabul etmeye başladı ve muhtemelen ilerleyen dönemlerde bu hatalarınıda düzeltmek için adım atacaklardır. Buna paralel olarak Eşcinselliğin ülkemizde artmasından duyulan rahatsızlıkları da ortadadır. Bu da güzel bir gelişmedir.

Ayasofya Cami’nin İbadete Açılmasının Manidar Zamanlaması

Biz sadece Ayasofya Camini ibadete açma kararı aldıkları için AKP’yi destekleyecek değiliz. Ancak her ne niyetle açmış olursa olsunlar zamanlamasınında manidar olduğunu düşünüyoruz. Malum olduğu üzere 2020 yılına Küresel Covid-19 salgını kriziyle girdik. Bütün Dünya ülkeleri bu küresel salgın ile mücadele etmekten başını kaldıramaz duruma düştü. Böyle bir dönem, Ayasofya Cami’ni ibadete açmak için çok stratejik bir fırsat olarak görülebilir. İktidarda bu fırsatı, yapılacak seçimlerde oya en çok ihtiyaç duyduğu bir dönemde en iyi şekilde değerlendirdi.

Biz ise her zaman duacı olmak istiyoruz. Ayasofya Cami’ni ibadete Allah rızası için açtıklarını düşünmüyoruz ama kalbleri çeviren Hazreti Allah’tır. İnşallah yaptıkları bu büyük iş hürmetine Allah kendilerini doğru yola sevk etsin ve yukarıda saydığım, saymadığım tüm yanlışları ortadan kaldırmayı nasip etsin.

Yazan - Yavuz Şahin

Yavuz Şahin
Bir şeyi bilmek ve istemek başka, onu hayata geçirmek başka şeydir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir