Bizim için Mavi Vatan mı daha önemli yoksa Azerbaycan mı? Bizi Azerbaycan ile kardeşlik ruhu üzerinden Ermenistan’la ve dolayısıyla Rusya ile karşı karşıya getirip, Mavi Vatan’dan taviz vermek zorunda kalacağımız bir duruma sokmak istemedikleri ne malum? Bunlar hiç mi Siyon Protokolleri okumadılar?
Siyon Protokolleri der ki, eğer bir devlet bizim karşımıza dikilirse Avrupa’ya yakınsa Avrupa’yı karşısında bulur, Çin’e yakınsa Çin’i karşısında bulur, Rusya’ya yakında Rusya’yı karşısında bulur, ABD’ye yakınsa ABD’yi karşısında bulur. Yani Dünya’nın bütün büyük ülkelerini, Dünya sermayesini ve finansını kontrol eden Yahudiler yönetiyor desek abartmış olmayız.
Biz Doğu Akdeniz’de Avrupa’ya karşı mücadele ediyoruz. Mavi Vatan ise Türkiye’nin geleceği, İslam Aleminin geleceğidir. Bu Batılı düşmanlar Rusya ile bizi karşı karşıya getirmek için, tamda Mavi Vatan meselesinin en zirvede olduğu bir dönemde Azerbaycan-Ermenistan savaşını başlattılar ve Türkiye’ninde kırmızı çizgisi olan Karabağ ve Ermeni meselesi bir anda hortladı. Türkiye’yi de bu savaşa sokmak istiyorlar.
Türkler tehdit olduğu kadar, Ruslarda; Avrupa için tehdit ve bu iki ülkenin her şeye rağmen yakın ilişki içinde olması Avrupa’yı dahada tedirgin ediyor. Akdeniz’de Türkiye’nin tamamen yalnızlaşması için Rusya ilede bir çatışma içerisinde olması gerekiyor. Bu iki ülkeyi, yani Türkiye ve Rusya’yı ise en iyi Azerbaycan-Ermenistan savaşı üzerinden karşı karşıya getirebileceklerini düşünüyorlar.
Türkiye bir anda bütün enerjisini Azerbaycan uğruna Ermenistan’a harcarsa, Suriye’de zaten PYD terör örgütü devlet olmak için gün sayıyor. Akdeniz’de ise Mavi Vatanımız elden gidebilir. Ülkenin askeri gücünden ziyade ekonomik gücü üç cephede mücadeleyi kaldıramaz. Azerbaycan ve Karabağ-Ermeni meselesi, her ne kadar bizim kırmızı çizgilerimiz ve aynı zamanda milli meselelerimiz olsada, bizim için şu anda Mavi Vatan’dan daha önemli ve öncelikli hiçbir şey yok. Hatta dahada ileri giderek diyebilirim ki; Mavi Vatan, Suriye’de PYD’nin Kürdistan devleti kurmasının önüne geçilmesinden bile çok daha mühim ve öncelikli bir meseledir.
Üstüne basarak bir daha diyorum! Çünkü Mavi Vatan Türkiye’nin ve İslam Dünyası’nın geleceğidir! Eğer Mavi Vatan ve oradaki haklarımız elimizden giderse, Türkiye üçüncü dünya ülkesi olmaya mahkum olacaktır ve bir daha asla büyük devlet olma fırsatını yakalayamayacaktır! Eğer Mavi Vatan ve Akdenizdeki haklarımızı muhafaza edebilirsek, yakın gelecekte ulaşacağımız güçle ne Ermenistan Meselesi kalır, ne Yunanistan Meselesi kalır, ne de PYD-PKK terör örgütü kalır! O yüzden Türkiye tuzağa düşmemelidir! Türkiye’nin şu anda tuzağa çekildiğini düşünüyorum.
Osmanlı’ya Kurulan Tuzak Türkiye’ye de Kuruluyor Olabilir!
Osmanlı’yı askeri olarak yenemeyen Batı, Osmanlı’yı Birinci Dünya Savaşına sokup 7 büyük cepheye, otuzdan fazlada küçük ve orta ölçekli cepheye, milyonlarca km kareye dağıtmıştır. Sonrada hepsini lokma lokma yemiştir. Sonunda ise Osmanlı’dan geriye bir tek Kazım Karabekir komutasındaki Doğu Cephesi kalmıştır. Osmanlı’nın zaten zayıf ve kırılgan olan ekonomiside bu çok cepheli savaşı kaldıramamıştır. Sonunda Osmanlı’da kalmamıştır!
Türkiye’nin gücünüde farklı cephelere dağıtmaktadırlar. Türkiye şu anda Libya’da, Suriye’de, Katar’da, Somali’de, Azerbaycan’da, Doğu Akdeniz’de, Kuzey Irak’ta askeri güçler bulundurmaktadır! Bunlardan Doğu Akdeniz’de, Libya’da ve Suriye’de aktif faaliyet gösterirken, Azerbaycan’da yarı aktif, Katar ve Somali’de ise pasif faaliyet göstermektedir.
Türkiye çok farklı cephelerde asker bulundurarak ve askeri faaliyetler, operasyonlar icra ederek çok stratejik hamleler yapıyor olarak değerlendirilebilir. Ancak madalyonun ters yüzünde ise Türkiye’nin özellikle kırılgan ekonomisinin, bu kadar fazla cephede askeri faaliyet yapmayı kaldıramayacağı gerçeğini asla yok sayamayız.
Türkiye Çok Güçlü Olmasına Rağmen Çok Cepheli Savaşı Kaldırabilir mi?
Kaldıramaz!
Zaten amaçta budur!
Türkiye’nin gücünü çok cepheye dağıtmak ve lokma lokma yemek!
Halen alkışlamaya devam edin!
İkinci Abdülhamid Han: “Tarih değil hatalar tekerrür ediyor!” Demiştir.
Gerek PKK-PYD terör örgütü meselesi, gerek Libya Meselesi, gerek Ermeni Meselesi ve Azerbaycan ile olan ittifakımız… Hepsi devletimizin ve milletimizin önemli ve milli meseleleridir. Hatta İslam Dünyası’nın her türlü meselesi Türkiye’nin dini ve milli meseleleridir. Ama bütün bu meseleleri çözecek olan anahtar Mavi Vatan olduğundan dolayı, ülkemizin gücünün çok cepheye dağıtılmasına fırsat vermemek, gücümüzü büyük oranda en baş meselemiz olan Mavi Vatan’a harcamak büyük ehemmiyet arz etmektedir. Bu yazıda anlatmak istediğim budur!
Türkiye özellikle ekonomik olarakta, askeri olarakta çok cepheli bir mücadeleyi kaldırabilecek güçte değildir. Bile bile bu tuzağa düşmemek gerekmektedir! Bütün haklarımızı savunacağız derken, bütün haklarımızdan olma tehlikesiyle karşı karşıya olabiliriz!
Ancak benim görüşüm, biz bu tuzağa düşsek bile Rusya bu tuzağa düşmeyecektir! Rusya’nın bu tuzağa düşmemesiyle tekrar başımızı Mavi Vatan’a çevirebiliriz. Hatta Rusya, Azerbaycan Ordusunun, Karabağ’ı tamamen almasına göz bile yumabilir. Çünkü Rusya içinde öncelik her zaman Akdeniz’dir! Çünkü Rusya’yı belediyeden ve İETT’den gelme kadrolar yönetmemektedir, KGB’den gelme kadrolar yönetmektedir!
Konjonktür Azerbaycan lehinde olduğu için Karabağ geri alınacak diye düşünüyorum. Batı’nın Azerbaycan-Ermenistan savaşı üzerinden Türkiye ve Rusya’yı karşı karşıya getirme emelleri boşa düşecek gibi gözüküyor.
Ancak Türkiye’nin yapması gereken, temkinli olmaktır. Ekonomik olarak gerekli tedbirleri almak konusunda çok geç kalındı ne yazık ki! Ekonomik gücün desteklemediği bir askeri gücün ise eli kolu bağlı olur. Şimdilik iyi gidiyoruz ama ekonomimiz iflas bayrağını çektiğinde bütün her şey bitebilir. Türkiye hiçbir yerde hiçbir hakkını savunamaz duruma gelebilir.
Özetle, Türkiye çok cepheye yayılmamalıdır. Bu oyuna gelmemelidir. Önceliklerini iyi belirlemelidir! Ekonomik olarakta bir an önce gerekenler yapılmalıdır!