Ben Çocukken Biliyordum FETÖ’nün Kimin Piyonu Olduğunu

Ben Çocukken Biliyordum FETÖ’nün Kimin Piyonu Olduğunu

İbrahim Kalın, NTV’de çıktığı canlı yayında; “FETÖ, ABD’nin bir piyonudur!” Dedi. Bendenizde bu vesileyle FETÖ konusuna bu yazımda kısaca değinmek istiyorum. Ben çocukken biliyordum FETÖ’nün kimin piyonu olduğunu! Yani AKP-FETÖ el ele ve kol kola beraber yürürken biliyordum FETÖ’nün kimin piyonu olduğunu ve amacının ne olduğunu! Hangi misyona ve vizyona hizmet edip, hangi batıl inançlara sahip olduğunu! Devleti yönetenler ise FETÖ’nün ne mal olduğunu daha yeni öğrenmiş! Aslında öğrenememiş! Siz hiç FETÖ’nün misyon ve vizyonunu anlatan bir Ak Trol ya da AKP’li gördünüz mü? Bendeniz görmedim.

Tek dedikleri şey, paralel devlet yapılanması ve devleti ele geçirmeye çalışan terör örgütü olduğudur. Dini boyutu anlatılırken ise sadece cemaat oldukları ve himmet adı altında milletten yardım toplayıp, toplanan yardımlarla holdingleştiğidir. Dini boyutunun bu şekilde anlatılması ise, Dini Mübini İslam’a hizmet eden hakiki Müslüman cemaatleri kötü zan altında bırakmıştır! Bu Müslüman milletimiz ise meselelere hakkıyla hakim olamadıklarından dolayı Ak Trol ve havuz medyasının çarpık ve eksik haber anlayışının neticesinde İslam cemaatlerine karşı su-i zan (kötü düşünce) beslemişlerdir.

Halbuki FETÖ, cemaat kılığına girmiş ve zamanla holdingleşmiş ve devlet içindede on yıllarca sinsice kadrolaşmış, terör haline gelen bir paralel devlet yapılanmasından ibaret değildir! FETÖ, belkide Türk-İslam tarihinin, hatta Dünya tarihinin en kapsamlı casusluk hareketidir desek abartmış olmayız! Çünkü FETÖ, devletin kılcal damarlarına kadar sızmış ve gizlenme konusunda bukalemuna rahmet okutacak kadar mahirdir!

FETÖ’nün En Önemli İki Misyonu

FETÖ’nün en önemli iki misyonu; “Dinler Arası Diyalog” ve “Ilımlı İslam” fitneleridir!

Dinler Arası Diyalog

Semavi dinlerin (Allah katında tek din İslamdır! “Âli-İmran 18”) hak olduğuna, yani Hristiyanlık ve Yahudilik inançlarınında tıpkı İslam dini gibi hak olduğuna inanan ve Hristiyanlarında, Yahudilerinde; Müslümanlar gibi Cennet’e gireceklerine inanan sapık ve batıl bir anlayıştır! Halbuki Allahü Teâlâ, yüce kelâmı olan Kuran-ı Kerim’de açıkça belirtiyor:

“Allah katından tek din İslam’dır!”

Âli-İmran suresinin 18. Ayet-i Kerimesi, Dinler arası diyalog fitnesinin, açıkça İslam dışı olduğuna delil olarak kâfi olmakla birlikte, gerek Kuran-ı Kerim ve gerekse Sünnet-i Seniyye ve gereksede 14 asırlık İslam tarihi bizlere Hristiyan ve Yahudilerin en azılı din düşmanlarımız olduğunu açık ve net bir şekilde gösteriyor. Tüm bunlara rağmen hiçbir Müslüman, Hristiyanlık ve Yahudilikte hak dindir diyemez!

Haçlılara dur diyen ve onlara İslam kılıcının kudretini gösteren; doğunun ve batının sultanı Tuğrul Bey’in, Kudüs fatihi Selahaddin Eyyübi’nin torunları olan bizler; nasıl olurda Hristiyanlık ve Yahudilik batıl inançlarıda hak dindir ve onlar bizim düşmanımız değildir, diyebiliriz? Bu saydığım iki isimdir sadece! Bizim tarihimiz, haçlılara kan kusturan ve onlara İslam kılıcının kudretini gösteren hakanlarla, sultanlarla, emirlerle, komutanlarla doludur!

Kendi tarihini bilmeyenler ve anlamayanlar, dinini doğru düzgün bilmeyenler; elbetteki tıpkı AKP gibi FETÖ tarafından kandırılırlar! Değil FETÖ, FETÖ gibi yüzlerce Truva atı ve münafık yapılanmaları idrak etmenin en baş yolu, İslam dinini ve itikadını, İslam tarihini doğru düzgün öğrenmekten geçer!

Bakınız Hristiyanları ve Yahudileri Cennet’e sokan baş münafık Fetullah Gülen, Haçlılar hakkında ne diyor:

“Haçlıların ülkenizi işgal etmesi, çok tehlikeli değildir; çünkü sizin ve onların arasında kırmızı çizgiler vardır. Bir kere onlar, sizin kadınlarınıza kızlarınıza ilişmezler, mâbedinize ilişmezler; ilişmemiş Haçlılar.”

Baş münafık Fetullah Gülen’in, Haçlılar hakkındaki bu düşüncesi bile, kendinisin neye hizmet ettiğine ve neye zemin hazırladığına delil olmaya yeterlidir.

FETÖ’nün, Dinler Arası Diyalog fitnesindeki asıl maksadı, uzun vadede yeni nesil Müslümanların, misyonerlik faaliyetleri neticesinde Hristiyanlaştırılmasıdır! AKP, o kadar Kiliseyi boşuna inşa etmiyor ve İslami cemaatlerin hepsinin potansiyel FETÖ imiş gibi bir algı oluşmasını boşuna sağlamıyor! Çünkü bu Müslüman Anadolu evlatlarının imanlı ve vatansever nesiller olarak yetişmesini sağlayan hakiki İslam cemaatleri, misyonerlik faaliyetlerinin ve bütün ehli bidatların karşısında en güçlü kaledir! Bunuda çok iyi bilen din düşmanlarımız, FETÖ üzerinden oluşturduğu algıyla, ustaca bir şekilde Müslüman milletimizin kalbinde İslam cemaatlerinin tamamı hakkında kötü zan ve ön yargı sahibi olmasına sebep olmuşlardır!

Ilımlı İslam

Milli Görüş Hareketinin kurucu lideri rahmetli Necmettin Erbakan Ilımlı İslam fitnesini bakınız nasıl anlatıyor:

“Müslüman Âleminde bütün gücümüzle ılımlıları çoğaltmamız lazım. Ilımlı ne demek? Cihat şuuru olmayacak, düzene karışmayacak, Yahudi kölesi olacak ama namaz kılacak, oruç tutacak. Düzeni Yahudi tanzim edecek. Sen Yahudiye ödeyeceksin her şeyi. Her satın aldığın malın yarısını Yahudiye ödeyeceksin. Ödemeye devam edecek, düzene karışmayacaksın! Ama namaz kılacaksın? Kıl! Parayı ver, kıl! Ilımlı demek, cihat şuuru olmayacak. Yani insanların saadetiyle ilgilenmeyeceksin! Sömürüye sesin çıkmayacak. Yahudiye köle olacaksın! Böyle düşünen Müslümanları arttıralım diyor. Birinci rapor: Nasıl arttıracağız? Bunlara para verelim diyor. Bunları keşfedelim, aralarında zincir kuralım, destekleyelim, kuvvetlendirelim; İslam Alemi bunlara hakim olsun ve Müslümanlık budur diye tanıtalım diyor. Onun içinde Kuran-ı Kerim bastırıyor, Cihad ayetlerini çıkartıyor içinden!”

Necmettin Erbakan’ın anlattığı bu “Ilımlı İslam” fitne projesi kime ait? Elbetteki Siyonist Yahudilere ait! Onlar böyle bir İslam anlayışının; yani sindirilmiş, narkozlanmış bir anlayışın İslam Aleminde hakim olmasını istiyorlar. FETÖ ise bu projenin en önemli piyonlarından birisidir. Halbuki Allahü Teâlâ açıkça emrediyor:

“Kendilerine kitap verilenlerden Allah’a ve ahiret gününe iman etmeyen, Allah’ın ve Resûlünün haram kıldığını haram saymayan ve hak din İslam’ı din edinmeyen kimselerle, küçülerek (boyun eğerek) kendi elleriyle cizyeyi verinceye kadar savaşın.” (Tevbe, 29)

Yani namaz kılmak, oruç tutmak, hacca gitmek, zekat vermek… nasıl farz ise; Allah yolunda cihad etmekte her Müslümana farz kılınmıştır. Zaten biz bu farzı terkettiğimiz içinde yüzyıllardır zillet içerisindeyiz. Bakınız dört hak mezhepten birisi olan Hanbeli mezhebimizin imamı, Ahmed bin Hanbel (rahmetullahi aleyh) Hazretlerinin rivayet ettiği bir hadisi şerifte, Fahri Kainat Efendimiz (aleyhisselâtüvesselam) ne buyuruyorlar:

“Cihadı terkettiğiniz zaman, Allah size zilleti musallat kılar. Tekrar dininize dönünceye kadar onu üzerinizden atamazsınız!”

Yine Muaz bin Cebel (radıyallahü anha)’den rivayet olunan hadisi şerifte şu şekildedir:

“İslamın en üstün zirvesi Allah yolunda cihaddır. Allah yolunda cihada ise, ancak Müslümanların en faziletlileri nail olur!”

Açıkça anlaşılıyorki, bizde Allah yolunda cihad ettiğimiz sürece izzet, cihadı terkettiğimiz sürece ise zillet içinde oluruz! Şu anda ise İslam Alemi zillet içindedir. Çünkü biz Müslümanların en faziletlileri değiliz ve cihadıda terkettik!

FETÖ Bitmedi

Üstlendiği misyonu, vizyonu ve fikri bitmeyen hiçbir oluşum hakkında bitti denilemez. Bendenizin fikri, FETÖ, açıkça deşifre olmakla birlikte görünürde bitmiş olsada, bukalemun özelliğini kullanarak derinlerde hiç olmadığı kadar daha güçlü bir şekilde varlığını devam ettirmektedir. Hiç düşündünüz mü? Devletin bütün kurumlarına, iş dünyasına, sivil toplum kuruluşlarına, medyaya, yargıya, orduya, istihbarata, emniyete… her yere sızan FETÖ, nasıl olurda siyasi partilere sızmaz? Niçin FETÖ’nün siyasi uzantısına yönelik bir operasyon hiçbir şekilde yapılmadı?

İyi Parti, meclise girdiğinde ilk işlerinden biriside, FETÖ’nün siyasi uzantısının soruşturulması için meclis komisyonu oluşturulması yönünde teklif sunması olmuştu. Lakin acayiptirki bu teklif; İyi Parti’yi FETÖ’nün siyasi temsilcisi olarak karalamaya çalışan ve en çok FETÖ mağduru olduğunu iddia eden AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla reddedilmiştir! Üstelik bu teklif İyi Parti tarafından benim bildiğim kadarıyla iki kere daha yapılmıştır. En son ise bu teklif Mayıs 2019 tarihinde yapılmıştır. Şurası hakikatki, FETÖ’nün siyasi uzantısını tespit edip yargı önüne çıkarmak için meclis komisyonu oluşturulsa, AKP’nin kapatılması ve birçok milletvekilinin, bakanın ve hatta cumhurbaşkanının dahi yargıya hesap vermesi söz konusu olabilir.

Bunu çok iyi bildikleri içinde, FETÖ’nün siyasi uzantısının araştırılmasının önüne geçiyorlar. Ancak bir gün iktidara başka bir siyasi parti geçtiği zaman, elbette AKP’nin bütün iplikleri pazara çıkacaktır. AKP ve FETÖ’nün yıllarca müthiş ikili olduğu ve AKP ile FETÖ’nün adeta birbiriyle özdeşleştiği herkesçe malumken, kimse bunları dillendirmiyor. Medya ise neredeyse tamamen iktidar yanlısı hale getirilmiş ve sindirilmiştir. Artık kimse hakikatları konuşamamaktadır. A Haber gibi Ak Trol havuz medyasını izleyen ve narkozlanan AKP yandaşı vatandaşlar ise, AKP’ye muhalefet eden herkesi ya FETÖ’cü ya da PKK’lı olarak algılar hale gelmiş ve milletin yarısını resmen münafık ve vatan haini ilan etmiştir. Milletin yarısını tekfir ederekte kendi imanlarını tehlikeye sokmuşlardır. Tabi bu derece narkozlanmayanlara diyecek sözümde yoktur. Sözüm meclisten dışarıdır!

Ayrıca FETÖ’nün siyasi uzantısı araştırılıp, deşifre edilip yargı karşısına çıkarılmadığı sürece, asla FETÖ’nün bittiğinden söz etmemiz mümkün değildir! Şu bir gerçekki FETÖ, hiç olmadığı kadar güçlüdür. Çünkü bukalemun gibi yeni şeklini almış ve varlığını FETÖ olarak devam ettirmemektedir! AKP cenahında eskiden baş münafık Fetullah Gülen’e toz kondurmayan, ondan övgülerle bahseden ve açıkça FETÖ’ye destekler sağlayan sayısız kimse şu anda kendilerini en büyük FETÖ düşmanı ilan ederek AKP’de varlıklarını devam ettirmektedirler! Bunların hepsinin şu anda gerçekten FETÖ düşmanı olduğunun garantisini kim verebilir? Bunların takiyye yapmadıklarının garantisini kim verebilir? Devlet resmen bu takiyyeciler tarafından kuşatılmış ve işgal edilmiş durumdadır diye düşünmemek elde değil! Tabiri caizse tezgah bu bukalemunlar sayesinde tıkır tıkır işlemektedir.

Sonuç

Yazmış olduğum bu yazıdan çıkarılması gereken en önemli şey, FETÖ’nün hiç olmadığı kadar daha güçlü olduğudur. Bu gücünü ise gizliliğine borçludur. FETÖ, tek başına hiçbir anlam iktiza etmemektedir. Bu ülkede ise Truva atı olarak sadece FETÖ yoktur. Bendeniz, ilerleyen zamanlarda diğer Truva atlarınıda tek tek anlatacağım yazılarımda. FETÖ sadece bir piyondur! Ülkemizde FETÖ gibi piyonlarda vardır. Mesela Komünistler, Kemalistler, Sebetayistler, Pakraduniler, çeşitli sahte tarikatlar (hakiki tarikatlar ve cemaatler değil!), Şia Hareketleri, Vehhabiler, Masonlar, Misyonerler… say say bitmez!

Tüm bunları es geçip, FETÖ üzerinden oluşturulan algı operasyonuyla hakiki İslam cemaatlerini FETÖ ile kıyas etmek hem cahillikten kaynaklıdır, hemde insafsızlıktır! Bu algı operasyonuda hiç şüphesiz hem hedef saptırmak için FETÖ’nün tezgahıdır, hem Müslüman milletimizi İslam dininden soyutlamak isteyen Misyonerlerin, hemde dinimize düşman Kemalist, Yahudi, Mason, Komünist kesimlerin tezgahıdır! Millet olarak hiç olmadığı kadar zor bir süreçten geçiyoruz. Resmen at izi it izine karışmıştır. Bilgi kirliliği hiç olmadığından daha yüksek seviyededir ve ne yazık ki her konuda hakikatlar milletimizden gizlenmektedir.

İktidar yanlısı kanalları izleyenler ise, memlekette her şeyin güllük gülistan olduğunu zannediyor ve devletimizin, daha doğrusu AKP’nin yedi düvelle mücadele ettiğini zannediyor. İnşallah başka bir yazımdada, AKP’nin yedi düvelle mücadele ettiği safsatasını ele alacağım ve delilleriyle böyle bir mücadelenin olmadığını, sadece iç kamuoyunun gazını alıp iktidardaki koltuğunu güçlendirmek için böyle bir algı oluşturulduğunu ve ülkemizin hem içerden hemde dışardan nasıl kuşatıldığını anlatacağım! Bunların hepsi belki tek bir yazı olmaz ama yazılar serisi olarak hepsi ele alınacaktır!

Yazan - Yavuz Şahin

Yavuz Şahin
Bir şeyi bilmek ve istemek başka, onu hayata geçirmek başka şeydir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir