Moskova Fatihleri ve Milli Hafızamız

Moskova Fatihleri ve Milli Hafızamız; bu topraklarda anlık herşey olabilir, saniyeler içinde dengeler değişebilir. Bir gün evvel hain ilan edilen, diğer gün kahraman ilan edilir. Düşman olanlar dost, dost olanlarda düşmana dönüşebilir. Bu garip döngüye hem siyasetin cilvesi hem milletimizin hafıza zayıflığı diyebiliriz. on gün evvel ülkenin ana gündemi:

1. FETÖ’nün siyasi ayağı,

2. Kızılay yolsuzluk dosyası,

3. Açlık, borç ve iflas sebebiyle bireysel ve toplu intiharlar,

4. El-Aziz Depremi, Van’daki çığ felaketi,

5. Deprem paralarının kullanıldığı yerler,

6. İş Bankasının Hazineye devri,

7. Hazine garantili yolsuzluklar

8. Çığ gibi büyüyen enflasyon, işsizlik, konkordato ve iflas ilan eden işletmeler.

Bu maddeler tartışılırken yine her zaman olduğu gibi AKP’yle muktedir ekibi haklı, vatansever, dindar ve dürüst; icraatlarının karşında olanlar fikir ve yönetimlerini eleştirenler ise vatan haini, haksız, dinsiz, yalancı olarak itham edildi.

Yani her zaman olduğu gibi aslında anayasal bir suç olan “Toplumun bir kesimini diğer kesimine düşman etmek ve kışkırtmak” suçu alenen devlet yetkilileri tarafından işlendi. Bu olaylara toplum olarak alıştık.

Fakat Mübarek Regaip Kandili gecesinde Rus destekli Suriye jetlerinin hain saldırısı sebebiyle resmi rakamlara göre 39 ve akabinde gelen 5 şehit haberi milletimizin yüreğine kor gibi düştü.

Esed Hükümeti muhaliflerinin kontrolünde olan İdlib bölgesinde Rusya lojistik desteği ile resmi olarak 39 askerimiz yoğun bombardıman ile şehit edildi. İlerleyen günlerde bölgeden şehit haberleri gelmeye devam etti. Yani hava sahası Türk jetlerine kapalı olan bir bölgede kara harekatı tercih edilerek askerimiz adeta yem edildi!

Bu menfur saldırıdan sonra gelişen olaylara bakarsak olayların gelişimi insanı dumura uğratan cinsten.

Milletvekili maaşlarına zam için gece yarısı olağanüstü toplanan meclis; 39 askerin şehit edilmesini, şehitler tepesinin boş kalmaması adına gereksiz görmüş olacak ki… AKP sözcülerinden Naci Bostan, toplanmak için acil bir durum olmadığını belirtti.

İki gün sonra gayet esprili ve bakanlarımızın neşeli hallerinin yansıdığı bir konuşma esnasında Sayın Cumhurbaşkanı gereken cevabın verileceğini beyan ettiler!

Cuma gününden itibaren yoğun şekilde Esed Birlikleri vurularak hergün 300-500 telefat haberini bizzat hükümetin en yetkili isimleri ekranlardan bildirdi. Halbuki bir yerde gazoz kapağı açılsa fırsatını bulup saatlerce konuşan yetkililerimiz 39 şehit haberini bildirmeyi Hatay valisine layık görmüşlerdi!

Sosyal medya intikam ve savaş tweetleri ile sallanırken, bu milletin değerlerine ve şehitlik kavramına yabancı olan azınlık tarafından savaşa hayır tweetlteri atıldı ve savaşa hayır diyenler vatan haini ilan edildi.

Ardından devlet yetkilileri bu menfur saldırının asıl faili Rusya’nın başkanı Putin’le görüşmek üzere Moskova şehrine intikal etti. Çok büyük devlet yetkililerimizin el pençe divan durduğu toplantıda “Ateşkes” ilan edildiği, askerlerimizin geri çekileceği, ve ateşkes bozulursa Esed Rejimine saldırma hakkımızın bulunduğu beyan edildi.

Resmi olarak sahada 45 kadar şehit ile masadan ateşkes kararı ile kalkan yetkililer hem sahada hem masada zafer kazanmış ilan edildi!

O gün savaş ve intikam çığlığı atan aksini söyleyeni vatan hainliği ile itham eden troller, ateşkes sonrası için iktidarı “Moskova Fatihleri” ilan ettiler ve savaşı bitirip ateşkes ilan edildiği için methiyeler düzdüler.

Aksini söyleyeni “Hani savaş istiyordunuz?” diyenleri bu sefer vatan haini, dinsiz ve ajan ilan etmektende geri kalmadılar!

Birkaç Şehit!

Madem hava sahası yasağını delip Esed birliklerini dağıtabiliyorduk, neden Esed birlikleri bir kaç hafta evvel topçu ateşi ile saldırdığında Cumhurbaşkanı’nın ifadesi ile “Birkaç şehit!” verdiğimiz zaman bu imha operasyonunu icra etmedik?

Resmi olarak 40 küsür şehit belki daha fazla kayıp verildi. Sonunda ise katille el sıkışıp ateşkes ve askeri geri çekmekle sonuçlanan bir başarı öyküsü.

Bugün ise ateşkes imzaladığımız Esed, askerini hazırlayıp Libya’da darbeci ve isyancı Halife Hafter kuvvetlerine destek olarak yollama kararı aldı. Evet Libya’ya!

Hani isyancı Hafter’e karşı İhvan-ı Müslimin mensubu hükümete destek için asker yolladığımız Libya!

Olan yine gariban Mehmetçiğe oldu! ateş yine anadolunun kerpiç evlerine düştü! Acısınıda memleketin vicdan sahibi kesimi yüklendi. Edebiyatı ise siyasilere kaldı!

Ünlü bir iktidar trolü twetterda askerlerimizin saldırı sebebi ile şehadeti ve akabine ateşkes kararı sonrası:

“Evet Gözlem Noktasında 40 küsür şehit verdik ama bu ülkemizin Suriye’de varlığını kabul ettirmek ve ateşkes için çok önemli bir olay oldu. Ülkemiz kazandı!” Demiştir!

Madem bu başarıyı elde etmek için şehit lazım geliyor, nerede evdeki eski perdeyi beline dolayıp kefen yapan dayılar?

Nerede milli savunma sistemimiz Okçular Vakfı?

Çıkmaz mıydı onlardan 45 kişi?

Cenabı Hak şehit olanlara izzet ve ikramını, ailelerine ve Türk milletine sabrı ve metaneti ihsan eylesin.

Askerimizin katline dahili olanları kahrı perişan eylesin.

Peygamberimizin sav haber vermiş olduğu ahir zaman fitnelerinden, Deccal’in fitnesinden, Rüveybiza’nın fitnesinden, Süfyan’ın fitnesinden muhafaza olmayı, fitne ile hakkı ayırt edebilmeyi, sıratı müstakim üzere olmayı nasib eylesin!