Türkiye Ekonomisi Nasıl Düzelir? Kafalarını deve kuşları gibi kuma gömen Ak Troller hariç, ekonominin gidişatından hiçkimse memnun değil. Hepimiz bu gidişattan şikayet ediyoruz ve iktidarı bu konuda eleştiriyoruz. Ancak eleştirilere cevap veremeyen ve ısrarla haklı bulmayan at gözlüklü Ak Troller, o zaman çözüm söyleyin diyorlar. Sanki çözümleri söylesek AKP hemen değerlendirecek, sanki biz sorunların çözümlerini söylemiyoruz?
Bu makalemde Türkiye Ekonomisi Nasıl Düzelir? Sorusunun cevabını vereceğim. Böylece Ak Troller, çözüm üretmediğimiz iddiasında bulunamayacaklar.
Bir ülkenin ekonomisinin kötü olmasının en baş sebebi, ekonominin kötü yönetilmesidir. Yani dış güçler değildir. Eğer ekonomi kötü yönetilip saldırıya açık hale getirilirse, dış güçlerde ülkenin ekonomisini çökertmek için gerektiğinde ekonomiye operasyon çekerler. Yani ülke ekonomisinin kötü olmasının sebebi dış güçler değildir. Ekonominin kötü yönetilmesi sebep, dış güçlerin ekonomik saldırıları ise sonuçtur.
Bir kale düşünün. Her kale kuşatmalara karşı gerekli tedbirleri alır. Ne kadar güçlü ve tedbirli olunursa, o kadar zor kuşatılır. Hiçbir düşman, kuşatılması ve fetih edilmesi zor kaleye göz dikmez. Bunun yerine daha güçsüz, daha tedbirsiz kaleyi gözüne kestirir ve orayı kuşatıp fetih eder.
Ülke ekonomisini de kale gibi düşünün. Ekonomi güçlü olmazsa, her yönden saldırıya ve kuşatmaya açık hale gelirse, birileride gelir o kaleyi kuşatır ve yıkar!
En başta iğneyi kendimize batırmalıyız. Dış güçler sadece bir bahanedir! Ayrıca ekonomik sıkıntıların sebebi dış güçler deyip, daha sonrada ekonominin iyi olduğunu, ekonomik bir kriz olmadığını iddia etmek ise iki yüzlülüktür!
Ekonomi Neden Kötü Oldu?
Öncelikle hastalığı doğru teşhis etmeliyiz ki, tedavide doğru olmalı! Ameliyat gereken bir insana pansumanla nasıl tedavi olmazsa, günü kurtarmaya yönelik uyduruk ekonomik tedbirlerle de ekonomi düzelmez.
Ekonominin gün geçtikçe daha da kötüye gitmesinin en temel sebebi, ehliyet ve liyakat sahibi kimselere yetki verilmeyip, hem FETÖ üyesi olma olasılığı yüksek, hemde bu hayatı tesadüfen yaşayan kimselere yetki verilmesidir.
Bakanlar FETÖ Mensubu mu?
Özellikle son iki Hazine ve Maliye Bakanına baktığımız zaman, en büyük FETÖ mağduru olan ve FETÖ’nün baş düşmanı olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın müstakbel damadı Berat ALBAYRAK’ın önce Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı daha sonra ise Hazine ve Maliye Bakanlığı yaptığını görüyoruz. Bu damat ayrıca FETÖ okullarında yetişmiştir ve mecliste kendisine sorulduğunda da bunu onaylamıştır.
FETÖ okullarında okuduğu kesin olan bu şahsın, devletin en tepesindeki ismin damadı olması faciasınıda geçtim. Bu şahıs evvela Enerji, sonra ise Ekonomi bakanı oluyor. Bu şahsın kesinlikle FETÖ’cü olmadığının kim garantisini verebilir? Kasıtlı olarak ülke ekonomisine darbe vurmadığının kim garantisini verebilir?
Kendisinin bakanlık dönemlerine baktığımız zaman, zaten gerilemekte olan ekonominin çok daha hızlı gerilemeye başladığını görmekteyiz! Ama Ak Troller onun çok başarılı olduğunu iddia edip, eleştirenleri ise FETÖ’cü ilan ediyorlar!
Berat ALBAYRAK’tan sonra, kendisini asla aratmayacak diğer bomba bakanımız ise Nureddin NEBATİ’dir. Kendisinin ekonomiden ne derece anladığı tartışmaya kapalı bir mevzu olmakla beraber, bu zatında FETÖ elebaşı Fetullah GÜLEN denen asrın baş münafıklarından olan şahısla ABD’nin Pensilvanya Eyaletinde fotoğrafı mevcuttur. Fotoğrafta Fetullah GÜLEN’in hemen sağ tarafında yanında bulunmaktadır.
Düşünebiliyor musunuz? Bu zat bugün Hazine ve Maliye Bakanlığı yapıyor! Bunların döneminde yaşanan ekonomik buhranı eleştirenler ise Ak Troller tarafından FETÖ’cü ilan ediliyor! Tam bir akıl tutulması! Bunların hepsi akıllarını tatile çıkarmışlar!
Türkiye Ekonomisi Nasıl Düzelir?
Ekonomi hem ehil hemde emin insanların elinde değildir. Tüm sorunun kaynağıda zaten budur. Eğer ekonomi, ehil ve emin olan, dinine, vatanına ve milletine bağlı kimselere emanet edilirse, o zaman zaten ülke ekonomisini kurtaracak stratejiler geliştirilip uygulamaya sokulacaktır.
Türkiye öyle bir vatan ki… ekonomik kalkınma için enerjide bağımsız olmaya dahi ihtiyacı yoktur! Bu ülkenin ekonomisi ancak kasıtlı olarak bu şekilde kötü yönetilerek bu hale gelebilir!
Ehliyet ve liyakat sahibi kimselere yetki verilmesi bütün sorunları çözecek anahtardır. Ancak ehliyet ve liyakat denildiği zaman birileri bunu yalakalıkta ehil, partisine karşı liyakat olarak anlamaktadır.
Devlette yönetimde olan kimseler, hangi işte vazifeli iseler o işte en mahir, en eğitimli ve en tecrübeli kimseler olmalıdırlar. Liyakatları ise partilerine ya da kendilerini atayan cumhurbaşkanlarına olmayıp; dinine, vatanına, bayrağına ve milletine olmalıdır. İşte o zaman Türkiye Ekonomisi Nasıl Düzelir? Sorusu gündemimizden kalkar!
Bir yıl önce, Ekonomiyi Eleştirenler Bir Dolarlık Vatan Haini başlıklı bir makale yazdım. Bu makalemde özet olarak ekonomide yapılan vahim hatalara ve ihanetlere değindim. Makaleyi okumak için başlığın üzerine tıklayabilirsiniz.
ehil insanlardan bahsetmişşiniz bunlar kimlerdir.ayrıca siasi bir söylemden başka bir şey yok.nelere öncelik verilmeli anlatmamıssınız.bence söyledikleriniz boş laflardan başka bir şey degil.türk milletinin hastalıkları neler ve bu milletin insanları dogruyola nasıl iletilirherkes rantla para kazanma peşinde .takip edilmasi gerekir ayrıca işe almada tanıdık birinin olması gerekiregitim yerlerinde çocuklara ögretilmesi gereken ahlaklı kişi nasıl olmalı ve bunun için devletin koydugu kıstasların hangi iktidar gelirse gelsin kurumsallaşması gerekir. yöneticilerin masa başında oturmaktan çok sahada iişlerin kurallara göre yapılıp yapılamdıgını öbjektif olarak denetlemesi gerekir.daha çok söylenecek şeyler var ama sayfalr yetmez.