Toplumun Genel Sağlığını Bozanlar Terörist İlan Edilecek!

Toplumun Genel Sağlığını Bozanlar Terörist İlan Edilecek! Bugün olmasa da Plandemi konusunda millet uyandığında ve bu düzen çöktüğünde elbette yargılanacaklar. 2019 Aralık ayında Çin’de başladığı iddia edilen salgın tüm dünyaya kısa sürede yayıldı ve Dünya genelinde Pandemi ilan edildi. Tabi biz buna Pandemi değil, Plandemi diyoruz ve biz bu Plandemi ile mücadele ediyoruz. Rahmetli Malcom X dediği gibi; “Bütün uyuyanları uyandırmaya tek bir uyanık yeter!”

Biz uyanan insanlar olarak, uyuyanları da uyandırmaya çalışıyoruz. Tek bir insanı gafletten uyandırabilir isek ne mutlu! Tabi burada insanları uyandırmak yetmez. Aynı zamanda bu ihanetlerin müsebbiplerininde vakti geldiğinde adalet karşısında hesap vermelerini ve en ağır şekilde cezalandırılmalarını sağlamamızda gerekmektedir.

Zalimlerin cezasız kalması onları cesaretlendirir ve zalimliklerinin daha da artmasına sebep olur. O yüzden zalime merhamet etmek mazluma zulümdür. Bu dünyada zalimlerin cesur olduğu kadar onlara karşı olan bizlerde cesur olmadığımız sürece bir şeylerin değişmesini beklemek abesle iştigaldir. O yüzden en az onlar kadar cesur olacağız ve meydanı asla onlara bırakmayacağız.

Zalimlerle en etkili mücadele alanlarından biriside hiç şüphesiz ki hukuki mücadeledir. Çünkü en nihayetinde sonuç almaya odaklı bir mücadele sahasıdır. Plandemi ve maske, PCR Testi dayatmasının bir an evvel bitmesi için, aşı baskısının bir an evvel bitmesi için halihazırda hukuki mücadele verilmektedir. Ancak bu işin müsebbipleri olan kimselere en ağır şekilde cezalarının verilmesi içinde gereken mücadelede verilmelidir.

Terörle Mücadele Kanunu

Terörle Mücadele Kanunu 1. Maddede aynen şu şekilde yazmaktadır:

“Terör; cebir ve şiddet kullanarak; baskı, korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemlerinden biriyle, Anayasada belirtilen Cumhuriyetin niteliklerini, siyasi, hukuki, sosyal, laik, ekonomik düzeni değiştirmek, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmak, Türk Devletinin ve Cumhuriyetinin varlığını tehlikeye düşürmek, Devlet otoritesini zaafa uğratmak veya yıkmak veya ele geçirmek, temel hak ve hürriyetleri yok etmek, Devletin iç ve dış güvenliğini, kamu düzenini veya genel sağlığını bozmak amacıyla bir örgüte mensup kişi veya kişiler tarafından girişilecek her türlü suç teşkil eden eylemlerdir.”

Yukarıdaki maddede bizi asıl ilgilendiren nokta ise; devletin iç ve dış güvenliğini, kamu düzenini veya genel sağlığı bozmak amacıyla bir örgüte mensup kişi veya kişiler… kısmıdır.

Plandemi yarın öbür gün tüm çıplaklıklığı ile ifşa olduğunda bunun müsebbipleri olan kimseler acaba neyden yargılanacaklar? Tabi ki toplumu baskı, korkutma, yıldırma, ve tehdit yöntemlerini kullanarak toplumun genel sağlığını bozmak için örgüt kurmak, kurulan örgüte üye olmak, örgüte yardım ve yataklık etmek suçlarından da yargılanacaklar! Bu işi örgütlü olarak yaptıkları zaten aşikar.

Dünya Sağlık Örgütünün, terör örgütü ilan edilmesi şu an için çok zor gözükmektedir. Ancak ülkeden def edilmesi zorunlu olacaktır. DSÖ’yü terör örgütü olarak ilan etmeseler bile, DSÖ’nün buyruklarını organize olarak yerine getirenler terör suçundan yargılanabileceklerdir. Toplumun genel sağlığını bozmak ve bu genel sağlığın bozulması neticesinde devletin iç ve dış güvenliğinin tehlikeye sokulması, kamu düzeninin tehlikeye sokulması suçları dahi işin içine girecektir.

Aynı zamanda devletin ve cumhuriyetin varlığını tehlikeye düşürmek, devlet otoritesini zaafa uğratmak, temel hak ve hürriyetleri yok etmek suçları da cabasıdır. Yani Terörle Mücadele Kanunu 1. Maddesinin tanımında yazan bütün suçları işlemekten dolayı yargılanmalarının sağlanması elzemdir! Çünkü Plandemi ile bütün suçlar aynı anda işlenmektedir.

Plandemi Terör Örgütü Suçundan Kimler Yargılanır?

Eğer bu işin organize bir şekilde yapıldığı sonucuna ulaşılıp ortada bir örgütsel yapılanmanın varlığı hukuki olarak ortaya çıkarılırsa; başta bilim kurulu, sağlık bakanlığından bir çok üst düzey personel, birçok hekim, doktor, akademisyen, Plandemi buyruklarının baskıyla, yıldırmayla, korkutmayla, sindirmeyle polis ve jandarma personellerine, TSK personellerine uygulayan birlik komutanları; özel ve kamu sektörlerinde, sağlık sektöründe bu Plandemi buyruklarını aynı şekilde baskıyla, yıldırmayla, korkutmayla, sindirmeyle uygulayan şirket patronları ve yöneticileri… hepsinin yargılanmasının önü açılır.

Ya direk olarak bu terör örgütüne mensup olmaktan ya da bu terör örgütüne yardım etmekten ve dediklerini yapmaktan yargılanabilirler.

Başta Sağlık Bakanı ve İçişleri Bakanı olmak üzere bakanların yargılanması içinse istifa etmeleri ya da görevden alınmaları gerekir ama er ya da geç yargılanırlar. Plandemi Terör Eyleminin siyasi müsebbipleri büyük oranda bu işten kendilerini sıyırsalar bile; kamuda, özel sektörde, askeriyede, jandarmada, emniyette… üst düzey çok kimse hesap vermek zorunda kalacaktır. Elbette herkes Plandemi Terör Örgütü üyesi olarak yargılanmayacaktır.

Ama İnsan haklarını, hasta haklarını hiçe saydıkları için, kanunsuz genelgeleri ve emirleri tatbik ettikleri için yargılanacaklar. Milleti zorla kobay olmaya zorladıkları için yargılanacaklar. Millete zorla maske taktırdıkları için yargılanacaklar, milete zorla her hafta iki ve üç kere PCR testi yaptırdıkları için yargılanacaklar! Yargılanmaları gereklidir! Yargılanmaları zorunludur!

Devleti Yönetenler Hata Yapmaktan Münezzeh Değildir!

Milletimiz bir an evvel kendine gelmelidir. Ülkenin neredeyse %75’i en az çift doz aşılandı. Bu kadar insan yanlış yapamaz, ya da devlet milletine böyle bir zulüm yapamaz ön yargısı ile büyük bir yanılgıdan vazgeçmek lazımdır. 2016 yılından önce FETÖ’nün durumunu düşünün. Bu devleti yönetenlere güvenip milyonlarca vatandaş bu örgüte teveccüh besledi ve hüsn-i zan ile baktı. Bu cemaatin iktidar ile çok yakın ilişkileri var. Bunlar terörist olamaz, hain olamaz. Bunlardan hain çıkmaz denildi.

Sonuç ne oldu? O milyonların içinden on binlercesinin evladı bu FETÖ okullarında okuduğu için bir gecede terörist oldu! Milletin üzerine bu örgüt bombalar attı! Demek ki ne imiş! Devlet, kendi milletine zalimlik yapabilirmiş! Devlet yanılabilirmiş! Devlet %100 doğru değilmiş!

Devlet Aklı, kutsal ve sorgulanamaz bir akıl değilmiş! Eğer öyle olsaydı bugün FETÖ diye bir örgütten bahsediyor olmazdık ve devleti yönetenlere güvenip evlatlarını FETÖ okullarına verenlerin o evlatları bugün terörist olmazdı!

O yüzden devlete koşulsuz şartsız güvenmek büyük bir hatadır. Eğer devlet ve devleti yönetenler hata yapmaktan münezzeh olsalardı, Türkiye’nin bugün süper güç olması lazımdı! Ülke ekonomisinin uçuyor olması lazımdı.

Aklıma Tosuncuk ve Çiftlik Bank mevzu geldi. Herif 100 bin kişiyi dolandırdı. Adama soruyorlar: “Siz nasıl kandınız?” Diye, adam diyor ki: “Bu kadar insan kandırılmış olamaz diye düşündüm!” İşte tüm meselede budur! Çoğunluk doğru yolda olacak diye bir kaide yoktur. Tosuncuk, ulaşabildiği 100 bin küsür insanı dolandırdı. Eğer 1 milyon insana ulaşabilseydi, emin olun 1 milyon insanı dolandırırdı ve 1 milyon insanda aynı şekilde bu kadar insan kandırılmış olamaz derdi.

Elbette Plandemi ihanetini bu millet er ya da geç fark edecek ve o zaman bu işin müsebbipleri yargılanacaklar. Buna yürekten inanıyorum. Millet bir an evvel uyanmalıdır. O zehirli şırıngayı vurulanlar ise o zehri bir an evvel vücudundan atmanın yollarını bulmalıdır. Yoksa yarın çok geç olabilir!

İnşallah Toplumun Genel Sağlığını Bozanlar Terörist İlan Edilecek! Ben bu ihanetin organize aktörlerine Plandemi Terör Örgütü diyorum. İnşallah bir gün bu isimle terör örgütü ilan edilirler ve en ağır şekilde cezalandırılırlar!

Mayıs 2021 tarihinde yazmış olduğum, Plandemi Tedbirlerin Hepsi Kanunsuz ve Anayasal Suçtur başlıklı makalemi başlığın üzerine tıklayarak okuyabilirsiniz.