Erdoğan Küresel Güçlerle mi Savaşıyor?

Erdoğan Küresel Güçlerle mi Savaşıyor? Ak Trol Partizanlar tarafından sürekli yapılan propaganda şu şekildedir. Erdoğan Küresel Güçlerle savaşıyor! Onu desteklemek her Müslümanın vazifesidir! Yahu bunlar ne içiyorlar? Ya da ne çekiyorlar? Ayran diye başka bir şey mi içiyorlar? Pudra şekeri diye başka bir şey mi çekiyorlar? Zira onların bu şekilde düşünmelerinin başka bir izahı olmasa gerektir.

Bir Müslüman uyanık olmalıdır. Sapla samanı birbirinden ayırması gerekmektedir. Ölçüsü Şeriatı Ahkamı Muhammediyye olan bir Müslüman, Cenab-ı Allah’ın izniyle kolay kolay aldanmaz! Çünkü o her işinde ve her düşüncesinde rıza-i ilahiyi düşünür. Allahü Teala’nın buğzettiği hiçbir şeyi ve hiçkimseyi sevemez.

Eğerki bir kimse Allahü Teala’nın rızasını celbedecek değilde, gazabını celbedecek işler icra ediyorsa; bir Müslüman Allah hakkı için o kimseden yüz çevirir. Çünkü bilirki, Allahü Teala’nın gazabını celp edecek işler yapandan Allahü Teala yüz çevirir. Allahü Teala’nın yüz çevirdiği kimseyi bile bile destekleyendende Allahü Teala yüz çevirir.

Hal böyle olunca, bir Müslüman nasıl olurda Allahü Teala’nın gazabını celp edecek işleri açıktan göstere göstere yapanları bu kadar koyu bir şekilde destekler? Nasıl olurda onlara Allahü Teala hakkı için yüz çevirenlere buğzeder.

Müslüman, körü körüne bir kimsenin veya topluluğun izinden gitmez. Özellikle kuzu postuna bürünmüş kurtların cirit attığı böyle bir dönemde azami şekilde dikkatli ve tedbirli olur. Eğer öyle olmazsa, her “Allah ve Peygamber” diyenin izinden körü körüne giderse aldanması kaçınılmaz olur. Öyle bir gaflete düşer ki, uyandığında nice pişmanlıklar yaşar. Eğer uyanması bu dünyada değilde ahirette olursa, o kimsenin vah haline!

Erdoğan Küresel Güçlerle mi Savaşıyor? Sorusunu cevaplandırmaya çalışayım. Öncelikle düşmanın Müslümanlar ve özellikle milletimiz üzerindeki emellerini idrak edersek, sorunun cevabını anlamamız daha kolay olur.

Düşmanın Müslümanlar Üzerindeki Emelleri

Gerçekten Erdoğan Küresel Güçlerle mi Savaşıyor? Bunu anlamak için evvela düşmanın Müslümanlar üzerindeki emelleri nedir bilmemiz gerekiyor. Ancak bu şekilde, Erdoğan’ın kimlerle savaştığını anlamamız mümkün olur.

Din düşmanları aynı zamanda bu milletinde düşmanlarıdır. Çünkü bu millet İslam ile şereflendikten sonra ortalama 12 asır boyunca İslam dininin hamisi oldular. Gerçekleştirdikleri fetihlerle nice şehirleri İslam diyarı yaptılar. Nice insanın İslam ile şereflenmesine vesile oldular. Bozuk nizamı yıkıp, adil nizam getirdiler. Düşmanı sayısız kere hezimete uğrattılar, zenginliklerini ganimet olarak aldılar ve onları haraca bağladılar. Onlar düşman olmasında kim düşman olsun bu mücahid millete?

Düşmanlar ise bu milleti savaşarak değil, asimileme ederek bitirmek istiyorlar. En büyük gayeleri, kalplerimize nakış nakış işlenen imanı bizim kalbimizden sökmektir. Kalbimizden imanı söküp, yerini imansızlıkla ve isyanla doldurmaktır.

Diğer önemli gayeleri ise milletin aile müessesesini yıkmaktır. Çünkü İslam dinine göre ve milletimizin örf adetlerine göre her aile kendi içinde küçük bir devlettir. Eğer aileler yıkılırsa devlette bir daha kurulmamak üzere yıkılır. Ailelerin yıkıldığı bir milletten, o milleti kurtaracak, o milleti ayağa kaldıracak, o millete liderlik edecek, o millete hizmet edecek nesiller yetişmez!

Düşmanlarımızın bir diğer emelide, milleti faiz bataklığına saplamaktır. Faizin hayatın her zerresinde ayrılmaz bir parça olmasını sağlamaktır. Çünkü faiz, zenginlerin, fakirlerden yaptığı soygundur. Böylece halk hem faiz haramına bulaşmış olacak, hem fakirleşmiş olacak.

Fakirleşen halk ise aynı zamanda köleleşmiş olacak. Fakirleşen halk evlatlarını iyi eğitemeyecek. Evlatları eğitimsiz olan bir milleti ise Rüveybida Adam olan kimseler yönetecek. ➡️ Rüveybida Adam Devrinde miyiz? ⬅️ Başlıklı makalemi, başlığın üzerine tıklayarak okuyabilirsiniz.

Erdoğan Küresel Güçlerle mi Savaşıyor?

Düşmanın emellerini idrak ettikten sonra, Erdoğan Küresel Güçlerle mi Savaşıyor? Sorusunu daha ufuk açıcı bir şekilde cevaplandırabiliriz. 20 yıllık Erdoğan ve AKP dönemi icraatlerine baktığımız zaman, görüyoruz ki Erdoğan Küresel Güçlerle savaşmıyor. Bilakis, Küresel Güçlerin çıkarlarına hizmet ediyor.

İstanbul Sözleşmesi ve akabinde çıkarılan 6284 sayılı kanun, tamamen aile devletini yıkmayı amaçlamaktadır. Kadının beyanının esas kabul edilmesiyle nice erkek mağduriyetler yaşadı. Süresiz nafaka zulmüyle nice erkeklerin hayatları karardı. Artık aile kurmak insanların tercihi olmaktan çıkmaya başladı. Evlenmeler azaldı, boşanmalar ve zina arttı.

Sadece zina değil, LGBT Örgütünün Erdoğan ve AKP İktidarı izniyle ülkede faaliyetlerine başlamasıyla özellikle gençler arasında eşcinsellik, cinsiyet değiştirme yaygınlaştı. Hatta cinsiyet değiştirmek SGK kapsamında devlet hastanelerinde ücretsiz hale getirildi. Cinsiyetsizleştirme projesi her geçen gün daha da kendini ön plana çıkarmaya başladı.

Yeni nesillerin kalbinden, 14 asırdır nakış nakış işlenen iman ve itaat sökülürken, yerine imansızlık ve isyan nakış nakış işlenir oldu. Ateizm, Deizm ve Agnostisizm özellikle gençler arasında hiç olmadığı kadar yaygınlaştı. Sürekli olarak Dine, Allah’a, Peygambere, Kitaba, Müslümanlara küfür ve hakaret edenler, alay edenler çoğaldı.

Milletin neredeyse tamamı faizli borç bataklığına saplantı. Faizden bir kimse ne kadar kendini korumak istese bile, faizin bir şekilde tozuda o kimselere bulaştı. Zenginin daha zengin, fakirin daha fakir olmasıyla millet fakirleştirildi. Fakirleşen milletin evlatları da eğitimsiz kaldı.

Bunların hepsi, Küresel Güçler olan düşmanlarımızın emelleriydi. Bu emellerin hepsi Erdoğan ve AKP döneminde gerçekleşti ve millet hem cahil bırakıldı, hem ahlaken yozlaştı, hem dinden uzaklaştı, hem fakirleşti, hem isyankar oldu.

Söylemlere bakınca Erdoğan, “Dünya beşten büyüktür!” Diye meydanlarda Ak Troller partizanların yüreklerini titretiyor. Ama icraatlerine bakınca zulümleri ve ihanetleri Arş-ı Âlâ’yı titretiyor!

Erdoğan Küresel Güçlerle mi Savaşıyor? Erdoğan’ın, Küresel Güçlerle Savaştığı bir hikayeden ibarettir! Bırakın Küresel Güçlerle savaşmayı, Küresel Güçlerin en sadık hizmetkarı gibi çalışıyor. O yüzden, “Erdoğan’ı desteklemek Müslümanların vazifesidir, Erdoğan’ı desteklememek ve yalnız bırakmak vallahi billahi vebaldir” zırvalarını geçin!