Siyaset ve ekonomi, etle tırnak gibi birbirinden asla ayrı olarak ele alınamazlar. Siyaset ve Ekonomi Değerlendirmesi o sebepten birbirini tamamlar niteliktedir. Bu yazımda, fazla detaya girmeden ve gündemden edindiğim malumatların birikimi neticesinde kendi fikirlerimi siz değerli okuyucularımıza arz edeceğim.
Ekonomi ve piyasa, adeta pimi çekilmiş bomba gibidir. Ben yatırım tavsiyesi değildir demeyeceğim. Aklı olan eğer uzun vadeli yatırım isterse Altın alır, kısa vadeli vur-kaç yapmak isterse USD (Dolar) alır. Hemen şimdi USD alan kısa vadede büyük ihtimal USD başına 0.50 TL kâr elde eder. Bu parayı ise hafife almamak lazımdır. Misal olarak 10000 USD alan birisi, USD başına 0.50 TL kâr yapsa, toplamda 5000 TL kâr yapmış olacaktır. Cezbedici değil mi?
Altın ise yıl sonuna karar 295-315 aralığına gelecektir. Gidişat o yönde gösteriyor. ONS Altındaki yükselişte Gram Altındaki yükselişi destekleyecektir. ONS Altının ise yıl sonuna kadar 2000 USD’yi test edebileceği öngörülüyor.
Kısa vadede USD, 6.00-6.30 TL bandına gelecektir. Hatta 6.50-7.00 TL bile olasıdır. Eğer bir kriz şoku yaşanma durumu olursa, o zaman USD yıl sonuna kadar 8 TL ve yukarısı olabilir. USD’nin genellikle 5.50-6.00 TL bandında kalması ve tüm yükselme emarelerine rağmen fazla yükseliş göstermemesi hiçkimseyi yanıltmasın. ABD merkez bankası FED’in faiz indirim sinyalleri ve daha öncede faiz indirimi yapması, yaz mevsiminde turizm sektörünün biraz piyasayı canlandırması, ABD ile Türkiye’nin, Suriye’de güvenli bölge oluşturmak için anlaşmaya varması, beklenen S-400 krizinin gerçekleşmemesi ve bundan mütevellit iktidar partisinin piyasa manipülasyonu USD’nin önünü geçici olarak ve bir nebzeliğine kesti. Lakin durdurulamaz kur şoku var önümüzde. Geciktirilmesi ise, durdurulduğu anlamına gelmemektedir.
Ayrıca FED’in faiz indirim kararı USD’nin bir miktar daha düşmesine sebep olabilir. Ancak bu düşüş, oku fırlatacak yayın gerilmesi olarak tarif edilebilir. USD’nin, 5.40-5.50 TL bandına düşmesinin ardından, kısa sürede 6.00-6.50 TL bandına yükseliş gerçekleşecektir. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’da ikinci kez faiz indirimi yapma hazırlığındadır. Eğer TCMB, faiz indirimi yaparsa; USD’nin, 6.00 TL olması kolaylaşacaktır. Ancak uluslararası kriz yaşanmadığı veya ülke içinde siyasi belirsizlik yaşanmadığı sürece 6.50-7.00 bandını geçmesi kolay değildir. Bu bandı korumak için TCMB, kışın faiz artırımı dahil başka tedbirlere başvuracaktır. Bu da demek oluyorki, kısa vadede ikinci kez faiz indirimi amaçlayan TCMB, kısa süre sonra tekrar faiz artırmak mecburiyetinde kalacaktır. FED’in faizleri düşürmesine müteakip, TCMB’ninde faizleri düşürmesi kuvvetle muhtemeldir.
Yaşanma Olasılığı Olan en Önemli Üç Kriz Şoku
- Suriye’de askeri operasyon gerçekleştirmek ve buna paralel olarakta Rusya veya ABD ile yahut her ikisiyle anlaşmazlık ve hatta kriz yaşamak. (Kriz çıkmadığı sürece askeri operasyon, USD-TRY kurunu ciddi şekilde etkilemez diye düşünüyorum.)
- Gittikçe ısınan ve ısındıkça gerilimin tırmandığı Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin yine ABD ya da AB ile, en korkuncu bütün aktörlerle kriz ve anlaşmazlık yaşaması.
- En önemlisi ve olması kuvvetle muhtemel olarak değerlendirebileceğimiz, ülkede siyasi belirsizlik yaşanmasıdır.
Zaten bu yaşanması beklenen üç maddenin ihtimal dahilinde olması bile, USD-TRY kurunu etkilemektedir.
Analiz
Bendeniz, en azından bu yıl içinde ilk maddenin yaşanacağına çokta fazla ihtimal vermiyorum. Çünkü ülkenin içinde bulunduğu ekonomik çalkantılara istinaden Ak Parti kolay kolay Suriye’de bir askeri operasyon kararı alamaz. İkinci maddenin yaşanması için, özellikle Türkiye ile GKRY arasındaki güya ihtilaflı bölgede (Bizim için herhangi bir ihtilaf yoktur!) ya da Türkiye’nin bölgesinde doğalgaz keşfinin meydana gelmesi gerekmektedir. Herhangi bir keşif meydana gelmedikçe Doğu Akdeniz patlamaya hazır bir bomba olarak kalmaya devam edecektir. Ama bu yıl olmasa da, elbet bir gün Doğu Akdeniz merkezli bir kriz kapıda beklemektedir.
İçinde bulunduğumuz olumsuz konjonktür sebebiyle de, Doğu Akdeniz kaynaklı yaşanacak herhangi bir kriz en çokta ülkemizi en olumsuz şekilde etkileyecektir. Üçüncü madde ise benim için yaşanması kaçınılmaz bir durumdur. Ülkemizde siyasi kutuplaşma mevcuttur ve buna paralel olarak mevcut siyasi partilerde, özellikle iktidar partisinde bölünmeler kaçınılmaz olacaktır. Eğer Ali Babacan, Ahmet Davutoğlu ve Abdullah Gül bu yıl içinde bir siyasi parti kurarlarsa ve bu kurulan parti, Ak Parti’den çok sayıda milletvekilini kendi partisine kazandırırsa, iktidar partisi olan Ak Partinin gücünü zayıflatmış olacak ve haliyle ülke siyasi belirsizliğe doğru gidecektir. Bu da USD’ın yükselmesine ve 8 TL seviyesini bile aşmasına sebep olabilecektir.
Üçüncü maddenin gerçekleşmesinin akabinde en korkunç senaryo ise, erken seçimin gündeme gelmesidir. Benim açımdan nedeni ise, kuvvetle muhtemel seçimden galip çıkma amacıyla Ak Parti, Suriye’de ABD ve Rusya’ya rağmen bir askeri harekat başlatacaktır ve Suriye ile terör meselesini seçim kampanyası haline getirip, “bizi indirirlerse ülkeyi karanlık bir gelecek bekliyor” algısı üzerinden seçimlerden galip çıkmayı hesaplayacaklardır. Bu durumda muhtemelen ABD ve Rusya ile bir anlaşmazlık ve krize sebep olacaktır. Dahası bu kriz bile AK Parti tarafından seçim propagandası malzemesi olacaktır. İktidarlarını devam ettirmek için ülkeyi ateşe atacaklardır. Çünkü bugüne kadar biz buna, ne yazık ki dehşetle şahit olduk.
Biz ülke içinde dar kalıplara sıkışmış ve iftira, dedikodu, gıybet, koğuculuk fitnelerinin nirvanaya ulaştığı boş siyaset çekişmeleriyle uğraşırken, Dünya değişiyor ve bizi hem fırsatlar hemde tehditler bekliyor. Biz ise ne fırsatları değerlendirebilecek, ne de tehditlere tedbir geliştirebilecek iradeden resmen yoksun hale geldik ya da getirildik. Halbuki hızla değişen Dünya’da birçok krizi dahi fırsata kolayca çevirmemiz mümkün. Ancak nasıl olmuşsa basiretimizde, irademizde bağlanmış. Kör gözlerle ve bastonsuz olarak adete uçuruma doğru adım adım gidiyoruz. Bari bastonumuz olsaydı, belki uçurumun kenarında son anda farkederdik nereye doğru gittiğimizi! Siyaset ve ekonomi değerlendirmesi kısaca bu kadar. Eğer içinizi karartmışsam özür dilerim!