Kazakistan'da Neler Oluyor?

Kazakistan’da Neler Oluyor?

Kazakistan’da Neler Oluyor? Kazakistan halkı neden birden bire sokaklara döküldü ve neredeyse bütün şehirlerde kaos meydana geldi? Halk neden silahlanıyor? Kazakistan’da bir iç savaş mı meydana gelecek? Kazakistan’da birden bire ortaya çıkan karışıklıkların asıl sebebi nedir? Bu karışıklıkların arkasında birileri var mı? Varsa bunlar kimler? Kazakistan’da ki karışıklıklar bütün Orta Asya’yı etkileyecek mi? Turan Ordusu ve Türk Keneşi masal mı oldu? Aksakallılar Başkanı nerede ve ne yapıyor? Tıraş mı oldu ya da sakal bırakmış mıydı?

Ne yazık ki Türk Alemi ve İslam Alemi çobansız sürüye benzemektedir. O yüzdende kurtlara yem olmaktadırlar. Koyunlardan birisi uçurumdan aşağı atladığı zaman, arkasından diğer koyunlarda atlamaktadır. Hiçbir koyun, kendinden önce uçurumdan atlayan koyuna bakıp ibret almamaktadır ve o yüzden kendisi de ibret olmaktadır.

Ayrıca kurtlar istedikleri zaman sürüye dalmakta ve istedikleri koyunu alıp kendilerine ziyafet yapmaktadırlar. Arasına bazı çoban köpekleri koyunları kontrol etmek istese bile, kurtlar karşısında bu çoban köpeklerinin hiç şansı olamamaktadır. Anlaşılan o ki, bir çoban gelmedikçe, koyun sürüsünü kurtların avlamasından ve koyun sürüsünün uçurumdan atlamasına engel olan çok sayıda çoban köpeği gelmedikçe; uçurumdan atlamaların ve kurtların sofrasında aş olmanın ardı arkası kesilmeyecek!

Kazakistan’da Yaşanan Toplumsal Olayların Zahiri Sebepleri Neler?

Her toplumsal olay illa birileri tarafından organize edilecek diye bir kaide yoktur. Elbette ki neredeyse bütün toplumsal olayların altında geçerli sebepler olabilir. İnsanlar genellikle baskılardan, hayat pahalılığından, gelir adaletsizliğinden, aşırı fakirlikten dolayı isyan etme noktasına gelirler. Bu sebeplerin hepsi de, ülkeleri yöneten devletlerin hatalarının bir tezahürüdür.

Ortada haklı sebepler olduğu zaman, toplumsal olayların bir şekilde patlaması da kaçınılmaz oluyor. Burada asıl önemli olan mevzu ise, toplumsal olay görünümlü terör olaylarıdır. Yani halkın meşru sebeplerle bir tepki olarak sokaklara ve caddelere çıkmasını fırsat bilip, bu kitlesel protestoların içine marjinal grupların sızması ve toplumsal protestoları bir anarşizm eylemlerine dönüştürmesi, terör eylemlerine dönüştürmesidir.

Kazakistan’da yaşanan toplumsal olaylara baktığımız zaman; benzinin 60 Tenge’den 120 Tenge’ye çıkarak %100 zamlanması, hayatın pahalılaşması, 30 yıldır Kazakistan’ın eski Cumhurbaşkanı olan Nursultan Nazarbayev’in, “Önce istikrar, sonra demokrasi!” Sloganıyla demokrasiyi sürekli olarak ötelemesi, Belli bir zümrenin lüks içinde, zenginlik içinde yaşayıp; halkın geri kalanının daha kötü hayat şartlarında hayatını idame etmesi sebeplerinden dolayı meydana geldiğini görmekteyiz.

Kazakistan’da Yaşanan Toplumsal Olayların Batıni Sebepleri Neler?

Yukarıda da dediğimiz gibi, halkın kitleler olarak devlete haklı gerekçelerle tepki göstermesi ayrı bir şey, bu kitlesel tepkilerin toplumsal olay görünümlü terör eylemlerine dönüşmesi ayrı bir şeydir. Kazakistan’a baktığımız zaman, Devleti yönetenlere karşı haklı gerekçelerle patlak veren kitlesel hareketler, hızla toplumsal olay görünümlü terör eylemlerine dönüşmeye başlamıştır ve meşruluğunu da önemli ölçüde kaybetmektedir.

Buradan da anlıyoruz ki, birileri böyle bir kitlesel hareketliliği öngörerek evvelden hazırlanmış ve halkın içerisine ajanlarını yerleştirerek sabırla beklemiştir. Ayrıca ilkte ortaya çıkan kitlesel hareketlerle benzin fiyatı 60 Tenge’den 120 Tenge’ye çıktığı halde 50 Tenge’ye indirilmiş ve Nursultan Nazarbayev’in istifasıyla onun yolundan devam eden hükümetin istifa etmesine rağmen kitlesel hareketler son bulmayıp daha da derinleşip birçok noktada eş zamanlı olarak terör eylemlerine dönüşmüştür.

Hatta eylemin daha ilk günlerinde marjinal gruplar tarafından silahlı direniş örgütleri dahi kurulmuştur. Toplumsal eylemcilere sivil araçlarla gelip ekmek dağıtır gibi silahlar dağıtılmıştır. Şu anda 20 binden fazla silahlı insan sokaklardadır. Rusya’dan, Kazakistan Devletine destek gerekçesiyle 5 bin Rus Askeri, Kazakistan topraklarına girmiştir. Rus Askerlerinin girmesiyle birlikte Kazakistan Hükümeti, eylemci halka karşı orduya, uyarısız olarak vur emri vermiştir.

Amaç Türk Baharı mı?

Kazakistan’da başlayan toplumsal eylemlerin yakın gelecekte Kırgızistan’a, Özbekistan’a, Türkmenistan’a ve Azerbaycan’a sıçrama olasılığı mevcuttur. Hatta bu şekilde toplumsal eylemler ve toplumsal olay görünümlü terör eylemleri, Türkiye’ye dahi sıçrayabilir. Eğer Türkiye’de muhtemel bir Türk baharından nasibini alırsa neler olabileceğini öngörmek bile istemiyorum. Bundan sonrası kara delik gibidir.

Herkesin bildiği üzere Türkiye, Azerbaycan ve Orta Asya ülkeleri arasında bir takım teşebbüsler gerçekleşmektedir. Türk kamuoyunda Aksakallılar Konseyi kurulduğu ve bu konseyin başına ise Binali Yıldırım’ın geçirildiği, Turan Ordusunun kurulduğu, Türk Birliğinin kurulduğu yönünde bire on katarak şişirme haberler ve algılar oluşturulmuştu. Bunlar her ne kadar algı olsa bile, ortada bir gerçek var ki, Türk Dünyası arasındaki gelişen ilişkiler birilerinin tekerine çomak sokma ihtimalini içinde barındırmaktadır.

Türkiye’nin kamuoyunda, AKP İktidarı ve destekçisi MHP’nin seçmenlerini memnun etmek, Ütopya Aleminde yaşatmak için oluşturdukları algı bir takım güç odaklarını rahatsız etti. Bunların başında ise Rusya ve Çin gelmektedir. Zannımca, “yılanın başını küçükken ezmek gerek.” Anlayışı ile Rusya harekete geçti ve Türk Devletleri arasında bir birlik oluşmasını engellemek amacıyla Kazakistan’dan başlayarak sıfırlama operasyonu başlattı. Amacı ise Orta Asya’da var olan hegemonyasını pekiştirmektir.

ABD ve Çin Seyirci mi Kalacaklar?

Ancak madalyonun diğer tarafında ABD ve Çin var! Orta Asya’da, özellikle Kazakistan’da ve Kırgızistan’da FETÖ ile Selefi gruplar oldukça etkindirler. Dünya’nın neresinde olursa olsun FETÖ ve Selefi gruplar her zaman ABD’nin kontrolündedir.

Orta Asya’da, tıpkı SSCB döneminde olduğu gibi mutlak bir Rus hakimiyeti elbette ABD’nin  ve Çin’in kabul edebileceği bir şey değildir. Rusya’nın sıfırlama operasyonuna karşı bir misilleme olarak ABD’nin, Selefi grupları oyuna dahil edip ülkede sözde cihatçı silahlı gruplar eliyle anarşizmi tavan yaptıracağını ve Rusya’yı Kazakistan’da bir girdaba sokacağını düşünüyorum.

Ancak diğer yandan Rusya’nın buna müsaade etmeyip kısa zamanda kontrolü eline alması iç savaş tehlikesini ortadan kaldırsa bile, Kazakistan’daki Rusya hegemonyası tazelenmiş olacaktır. Kazakistan’ın şu anki mevcut cumhurbaşkanı Tokayev, emin olun doğru düzgün Kazakça bile bilmiyor.

Zaten özellikle Kazakistan kuzeyinde, Almatı’da yaşayan neredeyse hiçbir Kazak kendi dilini doğru düzgün bilmiyor. Önemli oranda asimile olmuşlar. Hatta Kazakça hiç bilmeyenlerin sayısı oldukça fazla! Benim bile Kazakçam birçoklarından daha iyidir. Kuzeyde yaşayan ve Almatı’da yaşayan Kazaklar, kendi dillerini kaba görüyorlar ve kendi dillerinden utanıyorlar. Böyle acı bir gerçeği de belirtmeden edemeyeceğim.

Kazakistan’da iç savaş çıkmasını en son isteyecek ülke Rusya olacaktır. Çünkü Rusya bir yandan Ukrayna ile, diğer yandan Kazakistan ile uğraşmak istemez. Ancak ABD, Rusya’yı hem Kazakistan’da hem de Rusya’da sıkıştırmak ister. O yüzden Kazakistan’da iç savaşın çıkmasını en çok ABD ister!

Ayrıca 20 yıl aradan sonra Afganistan’da yönetimi tekrar ele geçiren Taliban Hükümetinden kaçan ABD işbirlikçisi Afganlar, Türkiye’ye kaçtıkları gibi Orta Asya ülkelerine de kaçmışlardır. Silahlı olarak ve şiddete yönelik eylem yapanların birçoklarının Afgan asıllı olduğu tespit edilmiştir. Yakalananlar verdikleri ifadelerinde ise, kendilerine bir içecek içirildiği ve bu içecekleri içtikten sonra şuurlarını kaybettikleri söylemişlerdir.

Rusya’nın kısa vadeli tek derdi, Orta Asya’da bir sıfırlama yapmak suretiyle kendi hegemonyasını tazelemektir. Uzun vadeli emeli ise Avrasya Hakimiyetidir. Bu konuda Rus Devletinin ve Putin’in akıl hocası olan Alexander Dugin’in, “Rus Jeopolitiği” isimli kitabını okumanızı tavsiye ederim.

Çin eliyle ise, Komünist marjinal silahlı örgütlerin kurulacağını ve bu örgütler aracılığı ile ülkede bir iç savaşın derinleşeceğini düşünüyorum. Çünkü bölgede Komünizmde nüfusludur ve küçük küçük Direniş ve Kurtuluş Cephesi adları altında silahlı gruplar kurulmaya çoktan başladı bile! Yağma ve talan olaylarının arkadında da yüksek olasılıkla bu gruplar vardır.

Toparlayacak olursa Rusya, mevcut Kazakistan Hükümetini sonuna kadar destekleyecektir. ABD, Selefi silahlı grupları sahaya sürecektir. Çin, Komünist silahlı grupları sahaya sürecektir. Rusya’nın desteklediği Kazakistan Hükümeti; hem ABD’nin güdümünde olan Selefi silahlı gruplarla, hem de Çin’in güdümündeki Komünist gruplarla savaşmak zorunda kalacaktır. Zira gidişat bize bunu göstermektedir.

Kazakistan halkı ise ortada kalacaktır. Bugün baş kaldırdıkları devleti mumla arayacaklardır. Kimisi hükümetin, kimisi Selefilerin, kimisi ise Çin destekli Komünistlerin safına geçeceklerdir. Eğer böyle bir acı senaryo gerçekleşirse bu domino etkisi ile bütün Türki Cumhuriyetleri ve Azerbaycan’ı da vuracaktır. Her ülkenin kendi içindeki dinamikleri birbiriyle çatışabilir. Ayrıca Kazaklar, Özbekler, Kırgızlar, Türkmenler…

Hepsi birbirleriyle etnik bir savaşa dahi girebilir. Tam bir kaos! Tam bir felaket! Allah muhafaza etsin!

AKP Her Zamanki Gibi Yanlış Yaptı!

AKP iktidarına yakın olan bütün medya ve sosyal medya trollerine göre devlet aklı muazzam şekilde çalışıyor. Türkiye dış politikada asla boyun eğmiyor ve hem İslam hem de Türk Dünyasının lideri olma yolunda hızla ilerliyor.

Hatta bazılarına göre Erdoğan tüm İslam Aleminin lideri oldu bile! Devlet Bahçeli ise Türkmen Beyi! Binali Yıldırım zaten 2000 yıllık Aksakallılar Konseyinin başına geçti! Oysa ki felaket bağıra bağıra geliyorum diyor! Turancılık meselesinde de oldukça yanlış adımlar attılar.

Bir atasözümüz der ki: “Vakitsiz öten horozun başını keserler!”

Turancılık diye, Türk Birliği diye Dünya’yı gereksiz yere ayağı kaldırdılar. Durduk yere Rusya’nın, Çin’in ve ABD’nin hışmını bu mesele üzerine çektiler ve Türki Devletlerin direk olarak hedef tahtasına oturtulmasına sebep oldular. Bu işler böyle göze sokula sokula yapılacak işler değildir. Devlet aklı bu kadar mı kısa çalışıyor? Yoksa bize devlet aklı diye yutturulan o akıl aslında bir muhasebeci aklı mı?

Bu yazdıklarım sert gelebilir ancak bugün Kazakistan bu durumda ise, bunun müsebbipleri Türkiye’yi yöneten AKP hükümeti ve onun destekçisi olan MHP’dir. Ayrıca daha düne kadar Aksakallılar Konseyi başkanı olan Binali Yıldırım nerede çok merak ediyorum.

Henüz sakalı bile uzamadan birileri Türk Dünyasını tıraş etmek için düğmeye bastı! Ben bu makaleyi yazdığım esnada en son tweetlerine baktığımda Konya-Karaman Hızlı Tren açılışında Cumhurbaşkanı Erdoğan ile geziyordu ve kurdele kesiyordu. Gayet mutluydu ve sakalını ise yeni tıraş ettiği belliydi. Anlaşılan o ki Kazakistan’da yaşananlar kendisi için pekte bir anlam ifade etmiyordu!

Kazakistan’daki Selefiler Tehlikelidir!

Sözde cihatçı olan, Allah yolunda cihad gibi en faziletli ibadetlerden birisinin terörle özdeşleştirilmesinin müsebbibi olan Selefi gruplar senelerdir Kazakistan’da epey nüfus elde ettiler. Güçlerini ise eski cumhurbaşkanı olan Nursultan Nazarbayev’in damadından almaktadırlar. Çünkü o da Selefidir.

Bu Selefilerin neredeyse hepsi aynı zamanda silah eğitimler aldılar ve zaten çoktan silahlanmışlardı. Ben şahsen Kazakistan’ın Türkistan şehrinde okuduğum iki yıl boyunca Selefileri yakinen tanıdım. Onlara göre eğer bir kimse namaz kılmıyorsa kafirdir ve öldürülmesi meşrudur. Eğer ananız babanız bile namaz kılmıyorsa öldürebilirsiniz. DAİŞ Örgütü ile birebir aynı zihniyete sahipler.

Bu tarz gruplar her zaman istikrarsızlıktan ve anarşizmden beslenirler. Bir ülkede istikrar elden gittiği zaman, halk sokağa döküldüğü zaman kendilerine adeta gün doğar ve hemen sözde cihat adı altında örgütlenip direnişe geçerler.

Ele geçirdikleri yerlerde insanların mallarına ve ırzlarına ganimet deyip el koyarlar ve insanları tereddüt etmeden katlederler. Onlara göre bir insanın ağzını açması kafir olması için yeterli bir sebeptir. Çünkü kafir olacak ki öldürebilsinler, mallarına ve ırzlarına ganimet olarak çökebilsinler. DAİŞ Terör Örgütünü herkes biliyor! Kafa yapılarını uzun uzun yazmaya lüzum görmüyorum. Allah şerlerinden muhafaza eylesin!

Türki Cumhuriyetleri Ne Yapmalıdır?

Derhal bütün Türki Cumhuriyetleri kendi halklarının sorunlarına çözüm üretecek kararlar almalıdırlar. Halklarının maddi refah seviyelerini yükseltmelidirler. İşsizlik sorununu çözmelidirler. Halklarının üzerinden baskıları tamamen kaldırmasalar bile önemli oranda kontrollü bir şekilde kaldırmalıdırlar.

Selefi ve Komünist oluşumlara karşı gerekli tedbirleri almalıdırlar ve örgütlenme faaliyetlerine son vermelidirler. Selefi yayılmacılığına karşı gerekli mücadeleyi gerekirse güç kullanarak gerçekleştirmelidirler.

Türki devletler arasındaki ekonomik ve yardımlaşma faaliyetleri artırılmalıdır.

Devlet memurlarının ve özellikle güvenlik güçlerinin maaşlarını artırmalıdırlar. Vergi borcu olanlara af çıkarmalıdırlar ve bazı vergilerde indirim yapmalıdırlar. Devlet ile halk arasında çeşitli faaliyetler icra edilmek suretiyle barış ortamı her daim diri tutulmaya çalışılmalıdır.

Kıtlık tehlikesine karşı gerekli tedbirler alınmalıdır. Böylece halkın kolay kolay kitlesel olarak meydanlara dökülmesinin önünü alınmış olur. Çünkü kitlesel eylemler; baskılardan, ekonomik bunalımlardan ve ötekileştirilmekten beslenirler. Bu sebeplerin hepsi en tez şekilde ortadan kaldırılmalıdır. Ey Aksakallılar Konseyi Başkanı duy sesimi!

Tabi ki bütün gereken tedbirler çok evvelden alınmalıydı. Buradaki yazdığım tedbirler ise acil tedbirlerdir. İnşallah Kazakistan’da, tıpkı Suriye gibi bir iç savaş ortaya çıkmaz. İnşallah çevre Türki devletlere bu kaoslar ve savaşlar sıçramaz! Yoksa bölgede önü alınamaz ve yıllarca süren bir iç savaş yaşanır.

Ekim 2018 tarihinde yazmış olduğum Turancılık ve İslam Birliği Meselesi başlıklı makalemde, Turancılığın bir hayal olduğunu ve böyle bir şeye Rusya’nın ve Çin’in kesinlikle müsaade etmeyeceğini anlatmıştım. Makalemi okumak için tıklayınız.

Yazan - Yavuz Şahin

Yavuz Şahin
Bir şeyi bilmek ve istemek başka, onu hayata geçirmek başka şeydir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir